InstagramKıbrısManşetSiyaset

Rahvancıoğlu: Tatar federasyon görüşmelerinin karşısında durarak, toplumun geleceğinden çalmaktadır

Bağımsızlık Yolu, Anonim Gençlik ve Baraka Kültür Merkezi 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı önünde eylem ve basın açıklaması gerçekleştirdi, arama Cumhurbaşkanı Ersin Tatar‘a cevaplaması talebiyle bir dizi soru sordu

Rahvancıoğlu: Makama yerleştiği günden beri Tatar’ın vakit kaybından başka topluma verdiği bir şey yok

Örgütler adına açıklamada bulunan Bağımsızlık Yolu Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu, neden 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Tatar’ın işgal ettiği makama geldiklerini açıkladı.

Tatar’ın 35 ay önce “Federasyon görüşmeleriyle kaybedecek vaktimiz yoktur” diyerek, eşit egemen KKTC vaadi ile makama yerleştiğini söyleyen Rahvancıoğlu, makama yerleştiği günden beridir Tatar’ın vakit kaybından başka topluma verdiği hiçbir şey olmadığını belirtti.

“Tatar federasyon görüşmelerinin karşısında durarak, toplumun geleceğinden çalmaktadır”

Seçim dönemi boyunca söylemiş olduğu Kıbrıs’ın kuzeyini tanıtacağız söylemi ile ilgili bir arpa boyu yol kat edilmediğinin altını çizen Rahvancıoğlu, Tatar’ın topluma sunduğu herhangi bir yol haritası olmadığı vurguladı.

Rahvancıoğlu, Tatar’ın Kıbıs’ın kuzeyinin tanıtımı ile ilgili gösterebileceği herhangi bir adımı olmadığını belirtirken, Tatar’ın federasyon görüşmelerinin karşısında durarak, 35 aydır toplumun vaktinden, bugününden, geleceğinden çalmakta olduğunu söyledi.

Rahvancıoğlu, Tatar’ın toplumu düşürdüğü durumu hatırlatmak maksadıyla 1 Eylül Dünya Barış Gününde bu açıklamayı yapmakta olduklarını söyledi.

Rahvancıoğlu’nun sözlerini tamamlamasının ardından, örgütler adına ortak basın açıklamasını Baraka Kültür Merkezi Yönetim Kurulu üyesi Pınar Piro okudu.

Ortak basın açıklamasının tamamı şöyle:

“Hani eşitlik, nerede egmenlik?”

“Ersin Tatar 11 Ekim 2020 tarihinden beridir Cumhurbaşkanlığı makamında oturuyor!

Ersin Bey’in “Federasyon görüşerek kaybedecek zamanımız yoktur” diyerek Kıbrıslı Türk halkını temsil etmek iddiasıyla o makama oturmasının üstünden neredeyse üç yıl geçti. Halkımızın o günkü sorunları değişmeksizin devam ederken, var olan sorunlarımıza yeni sorunlar eklendi.

Hayatımızın giderek daha belirsiz, kaotik ve içinden çıkılmaz bir hal almasında Ersin Bey’in emekleri ve çabaları inkar edilemez, ancak herhangi bir sorunumuzu çözmek yolunda henüz hiçbir çabasını görebilmiş değiliz!

“TL’nin değer kaybı ve enflasyon karşısında, mevcut asgari ücretin hiçbir anlamı kalmamıştır”

Bugün Kıbrıslı Türk halkı tarihinde gördüğü en şiddetli yoksullaşma süreci ile karşı karşıyadır. Ersin Bey’in çevresinde bulunan ve onu finanse eden bir avuç ultra zengin için durum tam tersi olsa da; kamu emekçileri, özel sektör çalışanları, esnaf, meslek sahipleri ve küçük üretici her geçen gün daha da fakirleşmektedir.

TL’nin değer kaybı ve enflasyon karşısında, mevcut Asgari Ücret’in hiçbir anlamı kalmamıştır. Üstelik bu ücreti dahi alamayan binlerce işsiz insanımız tamamen çaresiz durumdadır. Esnaf, meslek sahipleri ve küçük üretici ya batmış ya da batmakla yüz yüzedir! Sendikasız özel sektör çalışanları hiçbir güvence sunulmadan her an kapının önüne konulabileceğinin bilinci içerisinde yaşamaktadır.

Marketlerde fiyatlar geceden sabaha değişmeye devam etmekte, emekçilerin cebine giren para azalırken cebinden çıkan para artmaktadır. Zamlar belimizi bükerken, bir avuç tüccar zenginleşmektedir.

“Elektrik faturaları her geçen gün başka bir isim altında yükseliyor”

Halkın emekçi kesimleri bu koşullara göğüs germeye çalışırken; elektrik faturaları her geçen gün başka bir isim altında yükseliyor. Üstelik ne zaman sona ereceği bilinmeyen elektrik kesintileri ile zamlı elektriği parasıyla almak dahi mümkün olmamaktadır.

Benzer bir durum ulaşım için de geçerlidir. Ülkede toplu taşımacılık yoktur, bu konuda adım atmaya niyet de yoktur. Ama maaşlarımız yerinde sayarken, her gün yeniden zamlanan akaryakıtı satın alacak para bulasak bile; çoğu durumda benzin istasyonlarında akaryakıt da yoktur!

“Ersin Bey’in katkıları sonucunda artık Ankara’ya iş birlikçi beğendiremiyoruz!”

Ersin Bey “Eşit Egemenlik” diye seçim kampanyası yürüttü, “kktc’yi tanıtmanın zamanı geldi”, “Federasyon görüşerek zaman kaybediyoruz” dedi! Ne tanınma ile ilgili bir arpa boyu yol gidebildi ne de var olan sıkıntılı egemenlikten eser bıraktı! Sayesinde kendi arasında işbirlikçilik için yarışanlar dahi artık esas egemenlere kendini beğendiremiyor, ülke her geçen gün bir kaostan başka bir kaosa sürükleniyor! Ersin Bey’in katkıları sonucunda artık Ankara’ya işbirlikçi beğendiremiyoruz! Değil geleceğimizi, bugünümüzü bile göremiyoruz!

Ersin Bey, tam 35 aydır Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal ediyor. Kendisine buradan soruyoruz: “Ersin Bey kktc’yi tanıtma vaadinize ne oldu? Seçim vaadiniz olan kktc’yi tanıtma konusunda ne yaptınız? Hangi ülkeler ile bu konuyu gündeme alan görüşmeler yaptınız? Nasıl bir ilerleme kat ettiniz? Ne oldu bizim o iş Ersin Bey? Hani kktc’yi tanıtacaktınız? Neden kktc’yi tanıtmadınız? Neden bizim eşit ve egemen bir halk olduğumuzu AKP-MHP gericilerine anlatamadınız? Neden üç koca yılımızı çaldınız?”

“Bu iki sorunun çözümü, Kıbrıslıtürklerin çıkarınadır”

Bizler, Kıbrıslı Türk halkının devrimci örgütleri olarak federasyondan yanayız. Bunun sebebi, federasyonun, Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs sorunundan dolayı yaşadığı en acil iki soruna çözüm getirecek olmasıdır. Bu iki sorun, tanınmama sorunu ve adanın bölünmüşlüğüdür. Federasyon, Kıbrıslı Türklerin tanınmamışlığını, yani statü sorununu ortadan kaldıracaktır. Bir toplum olarak Kıbrıslı Türk kimliği ve varlığı dünyadaki tüm uluslar nezdinde kabul görecektir. Federasyon ayrıca adamızın bölünmüşlüğünü ortadan kaldıracak ve birleşik bir Kıbrıs oluşturacaktır.

Bu iki sorunun çözümü, Kıbrıslı Türk halkının çıkarınadır. Federasyonu, bu iki soruna çözüm bulacak tek yol olduğu için savunmaktayız. Federasyon, kökeni fark etmeksizin, doğduğu yer fark etmeksizin Kıbrıslı Türk halkının tüm mensuplarının çıkarınadır. Yaygın propagandanın aksine, federal bir çözüm, en çok da Türkiye kökenli Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportuna sahip olmayan tüm Kıbrıslı Türklerin çıkarına olacaktır.

Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportundan mahrum olan Kıbrıslı Türkler, tanınmamış bir devletin vatandaşı olmanın doğurduğu acı sonuçları sadece toplumsal olarak değil kişisel hayatlarında da yaşamaktadırlar. Aynı şekilde, adanın güneyine sınır kapılarından geçiş yapma imkânı olmayan Kıbrıslı Türkler, adanın bölünmüşlüğünü sadece siyasi bir sorun olarak değil, her gün yaşadıkları kişisel bir sorun olarak da deneyimlemektedirler. İşte federasyon, tam da bu yüzden tüm Kıbrıslı Türklerin çıkarınadır.

“Tatar’ın, Kıbrıslıtürklerin tanınmama sorununu çözmek gibi bir gündemi de yoktur”

Ersin Tatar’ın “adanın birleşmesi” diye bir derdinin olmadığı, bölünmüşlükten çıkar sağladığı zaten herkesin malumudur. Ancak Tatar, “tanınmama” sorununu dert ettiğini söylemiş, bu soruna bir çözüm getireceğini vaat etmiş, bütün kampanyasını ve söylemini tanınmama sorununun çözümü üzerine kurmuştur. Tatar, Kıbrıslı Türklerin dünya tarafından tanınması için federasyona ihtiyaç olmadığını, aksine federasyonun bir zaman kaybı olduğunu söylemiş; Kıbrıslı Türklerin tanınmama sorununun “egemen iki devlet” ve “iki devletlilik” adını verdiği çözüm modeliyle ortadan kaldırılacağını vaat etmiştir.

Ancak, Ersin Tatar, cumhurbaşkanlığı görevi başladığından beri, KKTC’yi tanıtmak yönünde herhangi bir girişimde bulunmamıştır. Ersin Tatar, KKTC’yi tanıtmaya çalışmamaktadır bile. Bu konuda bir girişimde, bir denemede, en ufak bir ciddi çabada dahi bulunmamaktadır.

Yani Tatar’ın, Kıbrıslı Türklerin tanınmama sorununu çözmek gibi bir gündemi de yoktur. Yoktur, çünkü Ersin Tatar da KKTC’ye ve KKTC’nin tanıtılabileceğine inanmamaktadır. Ersin Tatar da kktc’nin dünyada bir devlet olarak kabul göremeyeceğini herkes kadar iyi bilmektedir. Bildiği için de, KKTC’yi tanıtmaya çalışmamakta, bunun yerine, altı boş hamasi sözlerle Kıbrıslı Türklerin zamanını boşa harcamaktadır.

“Türkiye’deki spor kulüpleri, ne zaman Kıbrıs’ın kuzeyindeki takımlara resmi maçlar yapacaktır?”

Bugün burda Ersin Tatar’a sormak istiyoruz; kendisinin ‘KKTC’yi tanıtmak için yol haritası nedir? BM Güvenlik Konseyi üyesi olan 5 devlet ile gayri resmi bir biçimde de olsa ne gibi ilişkiler kurmayı düşünmektedir? BM üyesi olan 193 devlet arasından hangileri ile kktc’yi tanıtmak yönünde lobi çalışması yürütmeyi planlamaktadır? Kıbrıs sorununa doğrudan taraf olan Britanya ve AB ile KKTC’nin tanıtılması yönünde ne gibi çalışmalar yapılmaktadır?

Ersin Tatar, Türkiye’nin en yakın müttefiki olan Pakistan, Azerbaycan, Bosna Hersek, Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan gibi ülkelerde ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi uluslararası kuruluşlarda kktc’nin tanıtılması konusunda ne gibi girişimlerde bulunmayı düşünmektedir?

Türkiye’nin KKTC’yi tanıması konusunda ne gibi çalışmalar yürütülmektedir? Türkiye’deki spor kulüpleri, ne zaman kktc takımları ile resmi maçlar yapacaktır? Türkiye’de düzenlenen her türden resmi uluslararası organizasyona ve toplantıya neden Kıbrıs Cumhuriyeti bile resmi olarak katılabilirken kktc resmi olarak katılamamaktadır?

Türkiye’nin bile KKTC’yi devlet olarak resmi bir biçimde tanımadığı ve ciddiye almadığı bir ortamda, başka ülkelere KKTC’yi tanıtmak konusunda nasıl bir plan izlenecektir?

“Tatar kimsenin ciddiye almadığı bir figür haline dönüşmektedir”

Ersin Tatar’ın bu sorulara verecek bir cevabı yoktur. Kendi verdiği vaadi bırakın yerine getirmeyi, yerine getirmek için ciddi hiçbir girişimde dahi bulunmayan, denemeye bile çalışmayan bir kişi, Kıbrıslı Türkler için bir zaman kaybıdır. Kıbrıslı Türklerin Ersin Tatar ile kaybedecek zamanı yoktur.

Tatar sadece Kıbrıslı Türklerin zamanını boşa harcamakla kalmamakta, saçmalık derecesine varan açıklamaları ve tavırlarıyla Kıbrıslı Elen şovenistlerin ekmeğine de yağ sürmekte, Kıbrıslı Türkleri zor duruma sokmakta, kimsenin ciddiye almadığı bir figür haline dönüşmektedir.

“Tatar bu halka verdiği sözü neden tutmadığını izah etmek zorundadır!”

Bizler, Kıbrıslı Türk halkının devrimci örgütleri olarak federasyondan yanayız. Ancak Ersin Beyin elinden tutan, önünde duran da yoktur! Ersin Tatar “KKTC’yi tanıtacağım” demiştir!

Kendisi Cumhurbaşkanlığı makamında oturmakta, partisi ve destekçileri hükmet koltuklarında bulunmakta, hamisi Tayyip Erdoğan Türkiye’de iktidardadır. Ersin Tatar bu halka verdiği sözü neden tutmadığını izah etmek zorundadır!

Bugün 1 Eylül Dünya Barış günü vesilesiyle; Bağımsızlık Yolu, Baraka Kültür Merkezi ve Anonim Gençlik olarak, tek gerçekçi çözüm olan federasyon için mücadele etmeye devam edeceğimizi buradan bir kez daha ilan ederiz. Federasyon seçeneğini bir kenara atan başta Tatar ve Erdoğan olmak üzere tüm kesimlerin de, Kıbrıslı Türklerin tanınmamışlığını nasıl ortadan kaldıracaklarını bize anlatmalarını bekleriz”











Başa dön tuşu