KıbrısManşet

Maviş: Kıbrıs sorununa taraf olanların ‘çözümsüzlük çözümdür’ anlayışı, en çok Kıbrıslıtürkleri etkiliyor

Belirli ‘devlet politikaları’ gerekçe gösterilerek yaşanan ‘karma evlilik mağduriyetleri‘ üzerine açıklamalarda bulunan Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş; ‘Bireyin kiminle evleneceğine devletler karar veremez ve birey ailesini seçemez’ diyerek, bu hususta izlenecek ortak mücadeleyi ve yol haritasını paylaştı

Maviş: Kıbrıs sorununun yarattığı en önemli sosyal sorunlardan biri, ‘Karma Evlilik’ sorunudur

Sendikal platform adına yazılı açıklama yapan Maviş, “Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı hukuki mücadelesinde gelinen son nokta nedir ve nasıl bir yol izleyeceğiz?” başlıklı metninde; “Kıbrıs sorununun yarattığı en önemli sosyal sorunlardan biri Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşları ile diğer ülke vatandaşlarının yaptığı evlilikler ve bu evliliklerden doğan çocukların Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı alamamasıdır” ifadelerini kullandı.

“Kıbrıs sorununa taraf olanların ‘çözümsüzlük çözümdür’ anlayışı, en çok Kıbrıslıtürkleri etkiliyor”

Yaşanan toplumsal çatışmalar ve adanın etnik olarak bölünmesi, iyimser bir tahminle 30 bin kişinin Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı almasına engel olduğunu belirten Maviş, yaptıkları bir çalışma ile şu ana kadar 6 bin 300 kişinin çeşitli sebeplerle Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı alamadıklarını kayıt altına aldıklarını vurguladı.

Kıbrıs sorununa taraf olanların ‘çözümsüzlük çözümdür’ anlayışının, en çok Kıbrıslıtürkleri etkilediğini söyleyen Maviş, en büyük mağduriyeti de karma evlilik yapanların ve onların çocuklarının yaşadığını belirtti.

“Bireyin kiminle evleneceğine devletler karar vermiyor ve bireyin anne ve babasını belirleme hakkı da yok”

Maviş, şöyle devam etti:

“Bir bireyin kiminle evleneceğine devletler karar vermediği gibi, bir bireyin anne ve babasını belirleme hakkı da yoktur”. Bu gerçekler ortada dururken Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı meselesini siyasi bir malzeme ve pazarlık konusu olarak gören Kıbrıs Cumhuriyeti makamlarında oturan Kıbrıslı Rum siyasi elitlerinin zihniyetini kabul etmek mümkün değildir.

“2018 yılında başlattığımız siyasi girişimlere olumlu yanıt alamadıktan sonra hukuki mücadele başlatmıştık”

2018 yılında başlattığımız siyasi girişimlere olumlu yanıt alamadıktan sonra hukuki mücadeleyi de eş zamanlı başlatmıştık. Bu çerçevede Kıbrıs Cumhuriyeti alt mahkemesinde Sn. Eda Hançer Akkor’un açtığı dava alt mahkemede olumsuz sonuçlanmış olup, 2022 yazında dava istinaf mahkemesine (supreme court) taşınmıştır.

Bu dava toplumsal bir konu olduğu ve bir insan hakkı olarak sendikalarımızın başlattığı, birçok vatandaşımızın sendikalarla birlikte yaptığı mücadeleye katkı yapacağı ve örnek oluşturacağı için süreç Sendikal Platform üyesi dokuz sendika tarafından maddi/manevi olarak desteklenmiş ve takip edilmiştir.

“İstinaf mahkemesinde açılan davanın en geç bir yıl içerisinde sonuçlanması beklenmektedir”

Gelinen aşamayı halkımızla paylaşıp, nasıl bir yol izleyeceğimiz konusunda halkımızı bilgilendirmek de görevlerimiz arasındadır.

Bu bağlamda;

1. İstinaf mahkemesinde açılan davanın en geç bir yıl içerisinde sonuçlanması beklenmektedir.

2. Bu süreçte, emsal teşkil edecek dört farklı kategoride de alt mahkeme davaları da açılmıştır. Bu kategoriler şu şekildedir:

a. Resmi makamlarca belirlenen kriterlere karşılayan ancak siyasi nedenlerle vatandaşlık başvurusuna cevap verilmeyenler

b. Resmi makamlarca belirlenen kriterleri karşılamayanlar

c. Ebeveynlerinden bir tanesi diğer ülke vatandaşı olmasına rağmen resmi makamlarca belirlenen kriterleri karşılayanlar

d. Evlilik yoluyla vatandaşlık hakkına başvuranlar

“İstinaf mahkemesinden olumsuz yanıt çıkması durumunda dört kategoriyi de AIHM’e taşıyacağız”

3. İstinaf mahkemesinden olumsuz yanıt çıkması durumunda her dört kategoriyi de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AIHM) taşıma konusunda tüm sendikalar kararlıdır. Sendikalar olarak her alanda olduğu gibi bu konuyu da toplumsal bir görev bilmekteyiz.

Geldiğimiz noktada bu konudan mağdur vatandaşlarımız ne yapabilir?

1. Bugüne kadar henüz başvuru yapmamış olan vatandaşlar en kısa zamanda ilgili daireye gidip vatandaşlık başvurularını tamamlamalı ve alındı belgesi verilmesi konusunda ısrarcı olmalıdırlar.

2. Vatandaşlık kişisel bir mesele olduğundan ve her davan kendi içerisinde değerlendirildiğinden avukatımız tarafından açılan emsal davalarımızı beklemeyip kişisel olarak mahkeme yolunu düşünen vatandaşların, dava sürecinin oldukça zaman aldığından, erkenden dava açmaları önerilir.

Sendikalar olarak biz ne yapacağız?

1. Avrupa Birliği, Uluslararası İzleme Örgütleri ve ilgili tüm kurumlara başvuru, diyalog ve lobi çalışmaları.

2. Kıbrıs Cumhuriyeti yetkililerine bu konuyu siyasi iradenin kararı ile mahkeme süreçleri beklenmeden çözmesi adına her türlü girişim.”

Sendikal platformda bulunan, konunun takipçisi olan ve açıklamada imzacı sendikalar:

KTÖS, KTOEÖS, DAÜ-SEN, KTAMS, KOOP-SEN, BES, BASIN-SEN, ÇAĞ-SEN, DEV-İŞ











Başa dön tuşu