KıbrısManşet

Aktuğ konuyu haber yapmamızın Bakanlığın itibarsızlaşmasına neden olduğunu savundu

Eğitim Bakanlığı‘na bağlı Talim ve Terbiye Dairesi Müdürü Murad Aktuğ, gazetemizin gündeme taşıdığı “Regl Kitabım“ın Eğitim Bakanlığı tarafından okullarda dağıtımının reddedilmesini “Biz tümünü değil, tampon görseli ve kız çocuğunun kendi organına baktığı görselleri sakıncalı bulduk” diyerek savundu

Aktuğ konuyu haber yapmamızın Bakanlığın itibarsızlaştırılmasına neden olduğunu savundu

Özgür Web TV‘de yayınlanan Özgür Yorum programında Damla Dabis‘in sorularını yanıtlayan Aktuğ, önce gazetemizin konuyu haber yapmasının Bakanlığı itibarsızlaştırılmasına neden olduğunu savundu ve kendilerine aynı gün cevap hakkı tanınmadığını iddia ederek bunun basın yayın etiğine uymadığını ileri sürdü.

Damla Dabis ise Aktuğ’un bu iddiasına, “Haber itibarsızlaştırmaz, böyle bir kitabın neden reddedildiği açıklanmazsa, sessiz kalınırsa; bir makam o zaman itibarsızlaştırılır” cevabını verdi.

Talim ve Terbiye Dairesi Müdürü Murad Aktuğ

Yayın Dabis’in soruları ve Aktuğ’un cevaplarıyla şöyle ilerledi;

Aktuğ: Kitabın “cinsel içerikli” olması veya ret noktasında yapılan beyanat gerçeği yansıtmıyor. Bakanlık bu noktada sadece çocuklarımızın pedagojik gelişimi açısından hassasiyet ortaya koydu. Bakanlığın ilgili derneğe yazdığı yazıda “reddedildiği” anlamı yoktur.

Soru: 11 Nisan’da KISAD’a gönderdiğiniz yazıda; “KISAD tarafından hazırlanan paketin, X Ortaokulu’nun kız öğrencilerine dağıtılması talebi müdürlüğümüz tarafından incelendi. Bu inceleme sonucu ‘İlk adet bilgi paketi’nin içeriğinde yer alan ‘Regl Kitabım’ın içeriği, ergenlik sürecindeki bedensel değişimleri anlatmakta ancak kitabın konu anlatımlarının basit ve anlaşılır olmasına karşın bazı bilgilerin ve resimlerin, dağıtılması talep edilen yaş grubunun pedagojik gelişimine uygun olmadığı düşünesindeyiz” yazıyor. Bu ne demek?

Aktuğ: “Uygun olmadığı düşünesindeyiz” ifadesi, bu konudaki Bakanlığın hassasiyetini ortaya koyan bir cümle ve bu hassasiyet konusunda diğer sivil toplum örgütleriyle de yaptığımız çalışmalarda olduğu gibi bu sivil toplum örgütünün de bunu Bakanlığa tekrar sormasını bekliyorduk. Ama dönüş almadık.

Soru: Siz ret değil diyorsunuz ama bu cevap ret cevabıdır. Talim Terbiye Kurulu’nun önüne gitti mi bu kitap? İncelendi mi? Çünkü bendeki bilgi gitmediği yönünde.

Aktuğ: Elbette Talim Terbiye Kurulu’nun önüne geldi kitap, kurul kararı alırken uzman kişilerden de görüş alabilir. Kurul alanında uzman kişilere kitabı inceletti ve onlardan aldığı rapor doğrultusunda size de ulaşan görüşü ilgili örgüte iletti. Bu kitapla ilgili ve genel olarak benzer yayınlarla ilgili hem pedagoglardan hem psikologlardan görüş alabiliyoruz. Bu kitapla ilgili bir pedagog bir de psikologdan görüş aldık. Siz de herhangi bir uzmandan görüş alabilirsiniz. Farklı görüş almanızda sakınca görmüyoruz. Bu kişilerle konuşmadan kendilerinin isimlerini vermeyi uygun bulmuyorum.

Soru: Uluslararası, Türkiye’de de yok satmış ve uzman tarafından hazırlanmış bir yayından söz ediyoruz. Nasıl bir sakınca görüldü?

Aktuğ: Bu kitabın yazarı kendi 15 yaşındaki yeğeninin yaşantılarından yola çıkıyor. 2017 yılında kaleme aldığı bir kitap. 2019 yılında da Türkçe baskısı yapılmış. Bizim verdiğimiz cevapta da basit bir dille bu gelişimin anlatıldığı, adet dönemiyle ilgili bilgilerin verildiği belirtilmiş zaten. O noktada kurul kitapla ilgili bir sakınca görmedi. Bu konuların sadece adetle bağlantılı olarak değerlendirilebilecek konular olduğunu düşünmüyoruz. Biz çocukların bütünsel olarak pedagojik gelişimi, zihinsel, sosyal, bedensel gelişimini göz önünde tutuyoruz.

KISAD’ın yaptığı çalışmalara benzer çalışmaları okullardaki rehberlik servisimiz vasıtasıyla Bakanlığımız da yapıyor. Sadece bu konuyla ilgili de değil birçok konuyla ilgili olarak her öğretim yılının başında rehberlik servisleri hem öğrencilere hem ailelere anketler uyguluyor. Buralardan elde edilen verilerle rehberlik çerçeve programı içinde programlama yapılıyor. Bireysel olarak öğrencilere destek olacak faaliyetleri bunların içine alıyor. Bunun yanında şiddet ve istismarla ilgili konular da Bakanlığın bilgisine geliyor, Bakanlık bunlarla ilgili politikaları kendi bünyesinde oluşturuyor. Bu merkezi çalışmanın dışında sivil toplum örgütleriyle yürüttüğümüz birçok projeyi de gerçekleştiriyoruz. Bizim yeterli derecede katkı koyamadığımız durumlarda da destek alıp birlikte yürüttüğümüz programlarımız var.

Kitap özeline geldiğimizde; kitap içinde bazı noktalarda öğrencilerin özellikle adet gören kızlarımızın; o dönemde karşı karşıya kalabilecekleri durumlar basit anlatımlarla anlatılmasına rağmen, hiç bu durma girmemiş olan öğrencilerde farklı düşünceler oluşturabilecek bir takım bilgi ve görseller var.

Soru: Nedir bu görsel ve bilgiler?

Aktuğ: Hiç regl olmamış bir öğrencinin yaşayabileceği birtakım olumsuz düşünceler olabilir, bizim hassasiyetlerimizden biri burasıdır. Bu öğrenciyi korkutabilir, travma içine girmesine neden olabilir. Öğrencinin ebeveynleriyle birlikte okuması için tavsiye edilen bir kitap, bunu biliyoruz biz. Ancak tek başına çocuğun bu kitabı okuduğu noktalarda böyle bir korkuya düşme endişesini hissettik.

Soru: Zaten çocuklara bunun korkulacak bir şey olmadığını anlatmak Bakanlığın ve eğitimcilerin görevi değil mi? Ped ve tampon görüntüsünü mü sizi endişeye düşürdü?

Aktuğ: Hayır pedle ilgili demedim, sadece tamponla ilgili bu endişeye düştük. Bu endişe noktalarımızdan bir tanesiydi. Tampon kullanma yaşını daha ileriki yaşlarda tavsiye eden uzmanlar var. Kitabın yazıldığı ülkede böyle bir yaklaşım olabilir ama gerek TC’de gerek ülkemizde konuya farklı yaklaşan doktorlarımız da var

Soru: Tamponu kitaptan çıkarıp sadece ped kalması önerisinde neden bulunmadınız o halde?

Aktuğ: Biz istişare kapısını açık bıraktık. Siz ret verdiniz diyorsunuz ama ilgili kuruluşun tekrar bize başvurmasını engeller mi bu? Diyelim ki eksik bıraktık, siz böyle bir yazıyı aldığınızda bunun neden böyle olduğunu sormaz mısınız?

Soru: Daha önce de Kadından Yaşama Destek Derneği‘yle de (KAYAD) imzalanan protokol de yine aynı dönemde bu Bakanlık tarafından iptal edilince Bakanlığın yaklaşımı bu diye bir düşünce oluşmuş olabilir. Kapı açık diyorsunuz ama yazıda açık kapı yok. Sağlık alanında bir uzmandan görüş aldınız mı? Başka sakıncalı gördüğünüz noktalar nelerdi tampon dışında?

Aktuğ: Hayır almadık. Bunun dışında birtakım bilgilerde olumsuz örnek oluşturabileceği görüşü vardı. Örneğin; kullanılan bir görsel rahatsız etti uzman arkadaşlarımızı. Ayna ile kullanılan bir görsel vardı, çocuğun kendisini incelediği.

Soru: Kitapta fotoğraf değil çizim var. Bir çizimde yatakta cinsel organına bakıyor, diğerinde de ayna karşısına geçmiş bakıyor. Kendi bedenini, organını ve yaşadığı adeti organını görerek anlamaya çalışıyor. Orada gördüğünüz sakınca, bunun doğurabileceği olumsuz etki nedir?

Aktuğ: Şimdi anlatım farklı şekillerde olması gerekir. Çocuğun gelişim düzeyine uygun olması gerekir. Büyüme dediğimiz konu; bireyden bireye farklılık gösterebilir. Bu yaş grubundaki çocukların bir kısmı regl olurken, bir kısmı henüz olmamış olabilir. Bu konunun çocuk gelişimi açısından hassas bir konu olduğu, doğru şekilde ifade edilmesi gerektiğini söylüyoruz biz

Soru: Çocuklar her türlü yanlış bilgiye internetten ulaşabiliyor zaten. Kitapta tampon ve çocuğun organına baktığı iki fotoğraf sizin uzmanlarınızın saptadığı sakıncalı noktalar. Başka hangi noktalar?

Aktuğ: Genel olarak bilgilerin çok hassas bir şekilde öğrencilere aktarılması gerektiği düşüncesindeyiz. Aslında kitaba genel olarak reddimiz yok. Hazır olan öğrencilerle birlikte yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Reglden öğrencinin korkmaması gerektiğine biz de inanıyoruz. Bunun eğitiminin verilmesini biz de istiyoruz ama bu korkutabilir de çocukları. Derneğin yaptığı çalışmaya da bu yönde bir hassasiyet koyduk.

Soru: Bu hassasiyetler bize özel midir? TC’nin de saptayamadığı bazı noktalar mı saptadık? Yoksa bu tabu mudur?

Aktuğ: Bu kitap, çocuğa ebeveynleriyle birlikte okuması için önerilen bir kitap. Ortaokul çocuğu tek başına okuyamaz değil. Sadece derneğin yaptığı araştırmalardan bu kitabı dağıtma ihtiyacı hissetmesi noktasında ailelerin bu noktada çok destek verilmediği sonucu var. Ailelerin de bu kitaptan haberdar olması ve çocuklarıyla birlikte hareket etmesi gerektiğini anlıyorum ben ilgili sivil toplum örgütünün de yaptığı açıklamalardan”

Soru: Peki konuyu tekrar görüşmek üzere KISAD’a davet yapacak mısınız?

Aktuğ: Bizim sebeplerimiz genel hatlarıyla bunlar. Biz buna açık olduğumuzu söyledik. Anladığım kadarıyla KISAD’ın yeni bir projesi var. Kendileriyle görüşeceğiz.











Başa dön tuşu