KıbrısManşet

Yarkıner: Onlara layık olmadan uyku bize haram olsun

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği‘ne (KTMMOB) bağlı Makina Mühendisleri Odası (MMO) Başkanı Ayer Yarkıner, “kaçak külliye“, depremzedeler için yapılan konteynerler ve Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu‘nun (Kıb-tek) son durumu hakkında değerlendirmelerde bulundu ve hükümet yetkililerine seslenerek neler yapılması gerektiğini madde madde sıraladı

Yarkıner: Onlara layık olmadan uyku bize haram olsun

Oda adına yazılı açıklama yapan Yarkıner, Türkiye’deki Kahramanmaraş merkezli depremlerin herkesin canını derinden yaktığını belirterek, depremlerde kaybettiğimiz Melekler Takımı başta olmak üzere 49 Kıbrıslıtürk yurttaşın, ülkenin aydınlık yüzleri ve geleceğin temsilcileri olduğunu kaydetti.

Yarkıner, “Onlara layık olmadan uyku bize haram olsun. Hani onları kaybettikten sonra ‘Başta Sayın Cumhurbaşkanı ve yönetenler demişti ya hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ diye, gelin sözümüzde duralım, yakından uzağa doğru toparlanalım” dedi.

Külliye, Kıb-tek ve konteyner evler hakkında öneriler;

Yarkıner, yeniden güven kazandırma konusunda da etkili olacağına inandıkları; depremzedeler için hazırlanan konteyner evler, “kaçak külliye” ve Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun (Kıb-tek) durumuna kadar birçok konudaki önerileri paylaştı;

“Konteynerlerin projesiz, teknik şartnamesiz yapılması güvenlik açısından risktir”

1. Depremzedelerin barınma ihtiyacına destek: Bin adet yaşam konteyner deprem bölgesine gönderilecekti. “İmece” usulü ile kaybettiğimiz canlarımızın adına konteyner yapacağız. Yaşam konteynerlerinin projesiz, teknik şartnamesiz yapılması ürün güvenliği açısından risktir. Paylaşılan resimler; imalatın hizmete hazır olmadığını gösteriyor.

Amaç Neydi?: Depremzedelerin “barınma maksatları için ihtiyaç duyulan yaşam alanlarının yeterli güvenlikte, ihtiyaç duyulan sürede ve ihtiyaç duyulan yerde kullanıma hazır edilmeleri. Paylaşılan fotoğraflar “amaca uygun” işin yapıldığı konusunda yeterli değildirler.

Bin adet yaşam konteyneri, ihtiyaç duyan depremzedelere, hizmete hazır halde, güvenli kullanım şartlarında ne zaman teslim edilecek?

Bir kez daha düşünün; yerel ekonomiye katkı mı? Yoksa ihtiyaç duyulan güvenlikte, ihtiyaç duyulan zamanda ve ihtiyaç duyulan yerde depremzedelerin barınma ihtiyacını karşılamak mı? Zamanında yapılmayan hiçbir iş teşekkürü hak etmez.

“Sağlıklı karar; külliye inşaatının durdurulmasıdır”

2. Biz, Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu külliye / saray / yerleşke inşaatını durduracağına inanıyoruz hatta Türkiye Cumhurbaşkanı’na da bunu ilettiğine inanıyoruz. Devam etmesi hem israf hem de ihtiyaç değil.

Sağlıklı karar; külliye inşaatının durdurulmasıdır. Yine depremin acıları bitince KTMMOB ile de koordine edilerek yasal yetki / sorumluluk ve ülkenin imar güvenlik şartlarında kendi (KKTC’nin) gelirlerimizle yapılsın. Bu maksat için gerekli kaynak çok rahat sağlanır.

Eğer bu şekilde devam edilmede ısrar edilecekse, gayrı yasal bu inşaatın yapılmasına izin verenler hakkında görevi ne olursa olsun yasal işlem başlatılmalıdır.

“Kıb-tek’in durumu; 2000 yılından bu güne kadar ülkeyi yönetenlerin hatasıdır”

3. Kıb-tek, yönetenler tarafından hizmete elverişsiz hale getirilmiştir. Bu; 2000 yılından bu güne kadar ülkeyi yönetenlerin ve bu konuda yeterli tepkiyi göstermeyen sivil toplum örgütlerinin hatasıdır.

Sayın Başbakan; “2024 yılında AKSA ile devam edeceğiz” kararı (İhale Yasası’na aykırıdır) yerine “Serbest rekabet koşullarında ihale sürecini başlatıyoruz” denmelidir. Teknik şartname konusunda Makina Mühendisleri Odası olarak destek vermeye hazırız.

Kıb-tek, yetersiz ve şaibeli iş yapan yetkililerden dolayı her geçen gün eksik hizmet veriyor ancak onların yerini “özel sektör“ asla dolduramaz.

“AKSA ile 2024 yılında anlaşma yapacağız” ifadesini hukuk devleti olma gereği Sayın Başbakan kullanmamalıydı. Bu konuda Sayın Türkiye Büyükelçisi’ne de sorabilir, hukukçudur. Size aynısını söyleyecek.
Kıb-tek için acil önlemler şunlardır (24 saat içerisinde başlatılmalıdır);

“Dünyanın en pahalı kira sözleşmesinde birincilik KKTC’nin”

a. Özel sektörle imzalanan sözleşmede kiralanan kapasite kadar hizmet alınmıyor; aradaki fark hesaplanıp ilgili şirketten alınsın,

b. 2015 yılında imzalanan sözleşmede kurulum bedeli olarak fazla ödeme (mükerrer) yapılmıştır, hesaplanarak geri alınsın,

c. Yakıt sarfiyat miktarı yeniden kontrol edilsin, fazla yakıt bedeli ödeniyor, geri alınsın,

d. KKTC mevcut yönetimi hali hazırda 50 MW enerji kiralaması için 2 milyon USD kira ödemektedir. Hâli hazırdaki şirkete ise 36 milyon USD ödemektedir. Kapasite mukayesesi yaptığımızda 6 misli daha fazla ücret ödüyoruz. Dünyanın en pahalı kira sözleşmesinde birincilik KKTC’nin,

e. Kıb-tek’te denetim ve şeffaf yönetim için gerekli yasal düzenlemeler yapılsın, faaliyetleri şaibelidir, bu şekilde devam edemez. Jeneratörler tedarik edildiği günden beridir kapasiteye uygun üretim yapmamıştır, sebepleri soruşturulmalıdır.

f. Elde edilecek gelir ile (100 milyon USD <) Kıb-tek’i geri kazanabiliriz ve kendi kendine yeten bir ülke olabileceğiz. Cumhurbaşkanlığı yerleşkesini de kendi maddi imkânlarımızla en uygun şekilde yapabileceğiz.

“Her yıl onlarca insanımızı trafikte kaybediyoruz”

4. Karayollarımızdaki tekerlekli araçlar (iş makinaları dâhil) ile ilgili mevzuat topyekûn çağdışı kalmıştır. Güvenlik standartları belirsizdir. Her yıl onlarca insanımızı trafikte kaybediyoruz.

İhtiyaç duyulan regülasyonlar, ilgili Bakanlıkda mevcuttur. Bunların yasal hale getirilerek güvenli yol denetimleri ve trafiğe uygunluklarının araç muayene istasyonlarında denetlenmesi gerekmektedir.

Bu sorun araç muayene istasyonlarının özelleştirilmesi ile giderilmez. Hem Kıb-tek hem de araç muayene istasyonları nın özelleştirilmeleri Kamu zararına bir faaliyettir.

5. Haydi gelin sözümüzde duralım, halkımızın güvenini kazanalım, sivil toplum örgütlerimiz ve siyasilerimiz omuz omuza çalışalım da şampiyonlarımız bizi izlesinler. O zaman onlara layık olmuş olacağız.











Başa dön tuşu