KıbrısManşet

Avcıoğlu: Evet sevgili Devrim, “gerçekleri ve yalanları” açıklayalım. Ama belgeleriyle!

Halkın Partisi (HP) Merkez Yürütme Organı (MYO) Üyesi ve Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (Kıb-tek) eski Asbaşkanlarından Yusuf Avcıoğlu‘ndan, “Elektrikte yaşanılan tüm sıkıntıların temeli UBP-HP döneminde atıldı” diyen Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) milletvekili Devrim Barçın‘a cevap geldi;

Avcıoğlu: Evet sevgili Devrim Barçın; “gerçekleri ve yalanları” açıklayalım. Ama belgeleriyle!

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Avcıoğlu, Barçın’ın “Gerçekler ve Yalanlar” başlıklı açıklamasına atıfta bulunarak, bunun CTP’yi aklamak ve HP’yi de karalamaya çalışmak olduğunu söyledi.

Avcıoğlu, “Evet, sevgili Devrim Barçın’ın söylediği gibi gerçekleri ve yalanları açıklayalım; ama belgeleriyle” diyerek şunları kaydetti;

“Kıb-tek Yönetim Kurulu’nun 2018 yılındaki yatırım kararını CTP’li Bakan Özdil Nami Bakanlar Kurulu’na götürmedi”

“İşte gerçekler;

-AKSA ile sözleşme; 2009 yılında CTP-ÖRP Hükümeti tarafından Kalecik II Sözleşmesi adı altında, garantili alımın yıllık 700 milyon kWh’ye çıkarılması, sözleşme hitam tarihinin de Şubat 2024 tarihi olması ve 3 yıllık uzatma opsiyonu verilmesi taahhüdüyle imzalandı.

-Dörtlü hükümet döneminde, dönemin Kıb-tek Yönetim Kurulu, 13.06.2018 tarihinde Kıb-tek’e Uluslararası İhale yöntemiyle yatırım yapılması için kararı üretti fakat bu karar başka teknolojilerin de araştırılması gerekçesiyle CTP’li Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami tarafından Bakanlar Kurulu’na götürülmedi.

“Nami’nin istediği rapor hazırlandı ancak Nami yine yatırım konusunda ayak sürüdü”

-CTP’li Bakan’ın talebi doğrultusunda Kıb-tek Yönetim Kurulu gerekli araştırmaları yaparak, 146 sayfalık bir rapor hazırlayarak yatırım konusunu yineledi fakat CTP’li Ekonomi ve Enerji Bakanı Nami, Kıb-tek’e yatırım yapılması konusunda ayak sürümeye devam etti.

-27.12.2018 tarihinde, Kıb-tek’e yatırım yapılması konusunda CTP’li Ekonomi ve Enerji Bakanı Nami’nin engelini aşamayan Kıb-tek Yönetim Kurulu, yatırıma engel olan CTP’li Bakanı by-pass etmek amacıyla, Ulusal İhale yöntemi ile yatırım yapılması yapılması yönünde Yönetim Kurulu kararı aldı.

“Nami istifa tehdidi yaptı, CTP’li Kıb-tek YK üyesi görevden alındı, yatırım bir kere daha rafa kalktı”

Kıb-tek Yönetim Kurulu’nun Bakanı by-pass eden Ulusal İhale kararı sonrasında dört Parti Başkanı ve Kıb-tek Yönetim Kurulu üyeleri ve CTP’li Ekonomi ve Enerji Bakanı Nami, Başbakanlık’ta toplanmış, CTP’li Bakan kendisini by-pass eden bu karar, koalisyon ortağı partilerin bilgisi dahilinde bir karar ise görevinden istifa etme tehdidinde bulunmuş, bunun akabinde dönemin CTP’li Kıb-tek Yönetim Kurulu Başkanı da Toplu İş Sözleşmesi bahane edilerek görevden alınmış ve CTP’li Bakan görevine devam etmiş, yatırım kararı bir kere daha rafa kalkmıştır.

28.02.2019 tarihinde, koalisyon ortağı partilerin ve Kıb-tek Yönetim Kurulu’ndaki temsilcilerinin iradeyi tekrarı ile yine Uluslararası İhale ile yatırım kararı alınmış, bu karar da dönemin CTP’li Bakanı’nın ayak sürümeleriyle ancak 26.04.2019 tarihinde dörtlü hükümet çatırdarken, deyim yerindeyse; ‘dostlar alışverişte görsün’ denerek Bakanlar Kurulu’ndan geçirildi.

Dörtlü hükümet döneminde CTP’li Ekonomi ve Enerji Bakanı’nı aşamayan Kıb-tek Yönetim Kurulu, ikili hükümet döneminde de UBP’li Ekonomi ve Enerji Bakanı’nı aşamamış ve Kıb-tek’e yatırım yapılamamıştır.

2019-2020 yıllarında ise Kıb-tek Yönetim Kurulu tam altı kere tarife düzenlenmesi kararı üretmesine rağmen, UBP’li Ekonomi ve Enerji Bakanı’nı aşamamış, kurum 2019’da 120 milyon TL 2020’de ise 60 milyon TL zarara uğramış, bu çerçevede Kıb-tek Yönetim Kurulu’ndaki Halkın Partisi temsilcisi olan Kıb-tek Yönetim Kurulu üyeleri olarak; bizzat biz Sayıştay ve Ombudsman’a bu konuda şikayette bulunarak, kurumun uğradığı zararın raporlanarak yargıya intikal etmesini sağlamıştır.

Peki dönemin ana muhalefet partisi CTP bu konuda ne yapmıştır? Koca bir hiç!

“İşte gerçekler bunlardır”

UBP-DP-YDP menfaat ortaklığı hükümeti ise Kıb-tek’e hiçbir zaman yatırım yapma niyetinde olmamış ve hatta kurumu kötü yöneterek ve zarara uğratarak özelleştirmenin kapılarını ardına kadar açmıştır.

Bu dönemde Halkın Partisi olarak, çeşitli konularda toplam yedi kere denetim kurullarına şikayette bulunulmuştur.

Peki tüm bunlar olurken CTP ne yapmıştır?

CTP sözde ‘Meclis Sokakta, Sokak Mecliste’ diyerek, yeri geldiğinde UBP ile iş birliği yapıp Anayasa’ya aykırı kararların Meclis’ten geçmesine ortak olarak koltuk değneği olmuş, yeri geldiğinde ise sözde sert kürsü konuşmaları ile gayr-i meşru hükümeti meşrulaştırarak, atanmış hükümetin ülkeye telafisi mümkün olmayan zararlar vermesine seyirci kalmıştır.

Aksini iddia eden varsa;

Dönemin CTP’li Kıb-tek Yönetim Kurulu Başkanı ve üyelerine buyursunlar sorsunlar. İşte gerçekler bunlardır. Belgeleri ise aşağıdadır”











Başa dön tuşu