InstagramKıbrısManşetYaşam

Dizdarlı: Laiklik ilkesi tüm yurttaşların vicdan, ibadet ve din özgürlüğü anlamına gelir

Yüksek Yönetim eski Denetçisi (Ombudsman), Emekli Yargıç Emine Dizdarlı, “KKTC’de laiklik zulmü var” diyen TC Diyanet-Sen Başkanı’nın Kıbrıslıların yaşam biçimine karışma veya saygısızca dil uzatma hakkı olmadığını vurgulayarak, Atatürk ilkelerini ve keza laikliği benimsemiş Kıbrıs Türk toplumunun da böyle bir müdahaleye veya yönlendirmeye ihtiyacı olmadığını kaydetti

Dizdarlı: Laiklik ilkesi 5 Şubat 1937’de TC Anayasası ile güvence altına alındı

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Dizdarlı, laiklik ilkesinin 5 Şubat 1937’de Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile güvence altına alındığını ve bu ilkenin; din, vicdan ve ibadet hürriyetinin güvencesi olmasının yanında, aklın, bilimin, hukukun üstünlüğünün esas alındığı onurlu bir yaşam biçiminin de temelini oluşturduğunu belirtti.

Dizdarlı, “Bu tarihten sonra değişik vesilelerle TC Anayasası’nın bir çok maddesi değişmesine rağmen laiklik ilkesinde bir değişiklik olmamıştır. Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBAKKOM) laiklik ilkesinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda yer almasının 83’üncü yıldönümünü kutlarken, demokrasinin, insan hak ve özgürlüklerinin teminatı olan laiklik ilkesi ile Türkiye Cumhuriyeti’nin niteliklerinin korunması için mücadelelerini sürdüreceklerini beyan etmişlerdir” dedi.

KKTC Anayasası’nın 1. maddesini hatırlattı; KKTC Laik Bir Cumhuriyettir

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Anayasa’ının 1’inci maddesinde, devletin şeklinin “Laik Bir Cumhuriyet” olarak tanımlandığına vurgu yapan Dizdarlı, bu nedenle kuzey Kıbrıs’ta da insan hak ve özgürlüklerinin teminatı olan laikliği korumanın herkesin yükümlülüğü olduğunu, laiklik ilkesinin tüm yurttaşların vicdan, ibadet ve din özgürlüğü anlamına geldiğini belirtti.

Dizdarlı, “Laik idarede din hiçbir şekilde devlet işlerine karışamaz. Dolayısıyla Türkiye’ de yaşayan ve Diyanet -Sen Genel Başkanlığı görevini yürüten, ne yazık ki bırakın ülkemizde ki mevzuatı kendi ülkesindeki mevzuatı dahi bilmeyen birinin uzaktan bizim yaşam biçimimize karışma veya saygısızca dil uzatma hakkı yoktur. Atatürk İlkelerini, keza Laikliği benimsemiş bir toplum olarak, bizim de böyle bir müdahaleye veya yönlendirmeye ihtiyacımız yoktur” dedi.











Başa dön tuşu