InstagramKıbrısKöşe YazarlarımızManşet

Hükümet ve kolluk kuvvetleri lince dönebilecek bu tehlikenin farkında değil mi?

Kıbrıs’ın kuzeyinde on yıllardır yaşayan, yatırım yapan, Türk askerinin güvenlik soruşturmasından geçerek KKTC vatandaşı olan İsraillilere karşı, bazı sosyal medya hesaplarından “İçimizdeki Siyonistler” başlığı altında isim vererek yapılan hedef göstermelerin olası korkunç sonuçlarından kim sorumlu sizce?

Like” ve “etkileşim” uğruna yeni yetme “Influencer“ların; içinde hiçbir doğru bilgi yer almayan bu açık isim ve fotoğraflarla hedef göstermelerden sadece bu ünlü olmak, gizli bilgi yayınladığı imajını vermek isteyenler mi sorumlu?

xxx

Ülkede son birkaç yıldır en çok konuşulan konulardan biri “yabancılara sınırsız mal satışının” yasal düzenleme ile sınırlandırılmaması.

UBP-DP-YDP hükümeti; ısrarla bu yabancı şahıs ya da yabancılar tarafından kurulan inşaat şirketlerinin sınırsız mal alımlarıyla ilgili yasal düzenleme yapmıyor, hiçbir tepkiyi umursamıyor. üstelik bu satışlarla ilgili milyonlarca liralık rüşvet iddiaları ortada dolaşırken…

Hatta bırakın Kıbrıs Türk toplumunu; bu satışlar Kıbrıslırumların da tepkisini çekmeye, Rum basınında da geniş yer bulmaya devam ediyor.

Bugün Özgür Gazete‘nin manşetine de yansıyan Rum basınındaki haberlerde; “Kıbrıslırumların mallarının yabancılara satıldığı ve yarın müzakere masası kurulsa mülkiyet konusunda Kıbrıslıtürklerle değil, Ruslarla, İsraillilerle, İranlılarla ve İngilizlerle muhatap olunacağı” kinayeleri yapılıyor.

xxx

İsrail‘in Filistin‘e karşı başlattığı dur durak bilmeyen katliamlar sonrası artan İsrail karşıtlığı, bilinçsiz şekilde tüm İsraillilere ve Yahudi inancına mensup kişilere yönelmeye başladı.

Hap gibi verilen sözde bilgilerle kışkırtılan kesimler; tüm İsrail vatandaşlarını ve Yahudi inancına mensup kişileri adeta birer düşman olarak görüyor, sosyal medya linçlerinde başrolü oynuyor.

Kıbrıs‘ın kuzeyinde çok uzun yıllardır yaşayan, burada hayat kuran, çocukları buradaki okullara giden birçok İsrailli ve Rus vatandaşı, bu düşmanlaştırmadan nasibini alıyor.

Özellikle Instagram‘da türeyen ve boş beleş bilgilerle isim ve fotoğraf da vererek kişileri “suçlu, hain, düşman” gibi gösteren sözde haber sayfalarının ilgili paylaşımlarının altında yüzlerce linç yorumu görebilirsiniz.

Pervasızlaşan, daha fazla “like” ve “etkileşim” almak için temeli olmayan birçok sözde bilgiyle kişileri açık isim ve fotoğraflarıyla hedef gösteren bu hesaplar; hükümetin ve kolluk kuvvetlerinin ilgisini çekmiyor mu?

xxx

Üstelik bu hesaplar kendi içlerinde o kadar çelişkili ki; aklı selim birinin hesabı incelemesi, yapılan videoların bilgiden yoksun, popüler video yaratma derdinde olduklarını kolayca anlayabilir.

Zira bu hesaplar, aslında tüm tepkilere rağmen yabancılara mal satışını sınırlamayan Ersin Tatar ve UBP zihniyetini ve Kıbrıs‘ın kuzeyinde kurulan Türkiye sermayeli şirketleri öve öve bitiremiyor.

Yani “Kıbrıs’ın kuzeyinde İsrail devleti kurmak istiyorlar” absürtlüğünü ortaya koyabilecek kadar iddialı ancak bu malların satışının önünü sınırsızca açanları övecek kadar da neyi savunduğunu bilmeyen durumda.

xxx

Mesela bu hesaplarda adı ve fotoğrafları açıkça verilen bir baba-oğul İsrailli iş insanlarından örnek vereyim;

İlgili hesap “İçimizdeki Siyonistler” başlığıyla yayınladığı bir videosunda; bu kişilerin KKTC vatandaşı yapıldığı, İsrail ordusunda subay olarak görev aldıkları gibi kendince şüphe doğuracak bilgiler veriliyor.

KKTC vatandaşlığının; bizzat Türk askerinin güvenlik soruşturmasından geçilip alındığını ya bilmiyor ya da işine gelmiyor.

Yani “Siyonist” ve Kıbrıs’la ilgili gizli planları olduğunu söylediği insanların, Türk askeri tarafından KKTC vatandaşlığıyla ödüllendirildiğini söyleyecek kadar bilinçsiz.

Ayrıca üniversite mezunu olmaları hasebiyle “zorunlu askerlik” görevini subay olarak yapmalarını da bilinçli şekilde sanki İsrail ordusunda paralı asker olarak görev almışlar şeklinde veriyor. Burada da tabi Filistin savaşına bir gönderme ve nefret uyandırma isteği var.

Bu kişilerin mal aldıklarından bahsediyor ancak aldıkları araziyi ellerinde tutmadan, üzerine inşaat yaptıklarını ve bunları Kıbrıslılar, İngilizler ve satın almak isteyen herkese satıp ticaret yaptıklarını söylemiyor.

Öyle bir hava yaratılıyor ki; sanki malları, arazileri alıp alıp ellerinde tutuyorlar imajı verilmeye çalışılıyor.

Ayrıca bu şirketin ortaklarından birinin de Karadenizli ve Erdoğan ve UBP destekçisi bir Türkiye vatandaşı olduğundan da habersizler.

Maksat; ilginç bir başlık koyup, tek “suçları” İsrail vatandaşı olup “Yahudi” inancına mensup olmak olan insanları kullanarak sözde bir “önemli video” yaratmak.

Nasıl tehlikeli bir şey yaptıklarının farkında dahi değiller ancak hedef gösterilen bu kişilerin de polise giderek durumu şikayet etmeleri çok önemli. Gereken cezalar ve dersler alınmalı ki; hiç kimse oturduğu yerden hiç kimseyi bu şekilde hedef gösteremesin.

xxx

Kısacası, UBP-DP-YDP Hükümeti ve Ersin Tatar, yabancılara mal satışını sınırlamadığı gibi bunun İsrail’in Filistin saldırılarıyla birleşen Yahudi düşmanlığı yaratmasının da önünü açıyor.

Daha fazla “like” ve “etkileşim” almak isteyen yeni yetme birkaç sosyal medya fenomeni de sosyal medyadan herkesin ulaşabileceği ve gizli olmayan bilgilerle birilerini hedef gösterip kolaylıkla suç işleyebiliyor.

Ben ne yapıyorum?” diye bile soramayanların körüklemeye çalıştığı bu tehlikeli düşmanlık karşısında öncelikle kolluk kuvvetlerinin devreye girmesi sonra da hükümetin de yasal düzenlemeleri yapması gerekiyor.

Bu konuda da hem kamuoyuna hem de bilinçli her bir yurttaşa, örgüte, siyasi partiye büyük görev düşüyor.











Başa dön tuşu