InstagramKıbrısManşetSiyaset

Bağımsızlık Yolu: Kıbrıs’ın kuzeyi kadına yönelik şiddet vakalarında belirgin artışa tanıklık ediyor

Bağımsızlık Yolu Girne Bölge Örgütü, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla bugün Girne Kaymakamlığı önünde basın açıklaması yaparak, “Her bir kadın özgürleşene dek sokakları da meydanları da terk etmiyoruz” denildi

Bağımsızlık Yolu: 1 Ocak-21 Kasım tarihleri arasında, 831 kadına yönelik şiddet vakası tespit edildi

Bağımsızlık Yolu Girne Bölge Sorumlusu Haydar Dolmacı’nın yaptığı kısa açıklamada, yapacakları basın açıklamasında her yıl olduğu gibi şiddet mağduru kadınlar için talepleri olduğunu söyledi.

Kıbrıs’ın kuzeyinde kadına yönelik şiddet vakalarında somut verilere dayalı belirgin artışa tanıklık edildiği belirtilen açıklamada, Polis Genel Müdürlüğü’nün (PGM) yaptığı açıklamaya göre, Kıbrıs’ın kuzeyinde 1 Ocak – 21 Kasım 2023 tarihleri arasında, toplam 831 kadına yönelik şiddet vakası tespit edildiği kaydedildi.

“Kıbrıs’ın kuzeyi, kadına yönelik şiddet vakalarında somut verilere dayalı belirgin artışa tanıklık etmektedir”

Basın açıklamasının tamamı şöyle:

“Mirabal kardeşler olarak bilinen Patria, Minerva ve María Teresa’nın, mücadele ile geçen ve faşizme karşı direnen üç hayatın, hüzünlü hikayesidir 25 Kasım. Dominik Cumhuriyeti’nde, Mirabal Kardeşlerin diktatörlük rejimine karşı göğüs gerdikleri kavga ülkede yankı uyandırırken, diktatör yanlısı polisler tarafından tecavüze uğrayıp katledilmelerinin üzerinden bugün tam 63 yıl geçti. 1999 yılında ise, 25 Kasım, Birleşmiş Milletler Genel Kurul kararı ile “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” resmi olarak ilan edildi.

Adamızın kuzey yarısı, kadına yönelik şiddet vakalarında somut verilere dayalı belirgin artışa tanıklık etmektedir. Polis Genel Müdürlüğü’nün yaptığı açıklamaya göre, adamızın kuzeyinde, 1 Ocak – 21 Kasım 2023 tarihleri arasında, toplam 831 kadına yönelik şiddet vakası tespit edilmiştir. Bu vakaların 423’ü kadına yönelik fiziksel şiddet iken, 181’i sözlü şiddet, 17’si ise cinsel şiddet vakalarından oluşmaktadır. Ve yine bu tarihler arasında, adamızın kuzeyinde 1 cinayet işlenmiş ve bir kız kardeşimizi yitirmiş bulunmaktayız. Unutulmamalıdır ki, bahsi geçen veriler sadece polise yansıyan vakalardan oluşmaktadır.

“Kadının özgürleşmesi ve kadının yaşam hakkı için her yıl olduğu gibi bugün de sokaktayız”

Baskının, gericiliğin, muhafazakarlığın ve sömürünün günbegün hükümet eli ve işbirlikçiler ile egemenleştirilen bu coğrafyada; kadınının emek ve beden bütünlüğü için verilen mücadeleye Bağımsızlık Yolu omuz vermektedir. Bağımsızlık Yolu Girne Bölgesi olarak, kadının özgürleşmesi ve kadının yaşam hakkı için her yıl olduğu gibi bugün de sokaktayız.

“Her bir kadın özgürleşene dek sokakları da meydanları da terk etmiyoruz!”

Bağımsızlık Yolu Girne Bölgesi olarak neden mi sokaktayız? 

1. Özel sektörde, uzun saatler çalışmalarına karşın, ucuz ve esnek iş gücü olarak nitelendirilen kadınların,
yerli veya göçmen olmaları fark etmeksizin, istihdamlarının güvence altına alınması ve “eşit işe eşit ücret”
yaptırımının hayata geçirilmesi için; “özel sektöre sendika” şiarımız ile kadın emeğinin sömürüsüne dur
diyebilmek için; kadın yıpranma payının geri getirilmesi için;

2.  Tüm ilçelerde Polis Şiddete Müdahale Biriminin etkin başvuru alacak şekilde yapılandırılması ve her
bölgeye şiddet önleme merkezlerinin hayata geçirilmesi için;

3. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Sosyal Hizmetler dairesi altında hizmet veren “ALO 183 Acil
Sosyal Hizmet İhbar Hattı” altyapısının oluşturulması ve her bölgeye güvenli sığınma evi talebimizi
yinelemek için;

4. Ev içinde yaşanan şiddeti önlemek için “Ev İçi Şiddet Yasası”nın meclisten geçirilmesi; iş hayatında
yaşanan şiddet, taciz ve baskının önlenmesi için ise “Mobbing Yasası”nın oluşturulması için;
5. Kadına yönelik şiddetinin önüne geçmek için genç kuşaklara toplumsal cinsiyet eşitliği olgusunun
aşılanması için; cinsiyetçi, heteroseksist ve muhafazakar dayatmalarla birlikte “din” adı altında zırvalanan
gerici eğitim yerine insan haklarını temel alan eğitim müfredatlarının oluşturulması için;

7.  Kadın bedeninin meta ve ticari araç olarak görüldüğü, kötü çalışma koşulları içerisinde seks köleliğine
maruz bırakılan kız kardeşlerimizin sesi olarak, tüm gece kulüplerinin kapatılması için;

Kısacası; devletin kadına yönelik şiddeti yaşamın hiçbir alanında meşrulaştırmadığı; gerici ve muhafazakar
dayatmaların karşısında toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef alan eğitim müfredatlarının oluşturulduğu; kukla
hükümetin finansal destek sağladığı din işleri ve evkaf idaresine ayrılan bütçenin sosyal hizmetlere tahsil
edilerek kadının yaşam hakkının korunduğu bir coğrafyada var olabilmek için özgür yaşama arzumuzla
sokaktayız.

Her bir kadın özgürleşene dek sokakları da meydanları da terk etmiyoruz!”











Başa dön tuşu