InstagramKıbrısManşetSağlıkSiyaset

REZALETİN BOYUTU ÇOK BÜYÜK: Sağlıkta sevk skandalları! 80 bin TL’leri geçen faturalar!

Sözde devletin sözde sağlık sistemi hem hali hazırda prim ödeyeni hem de on yıllarca çalışıp emekli olan yurttaşını adeta ölüme mahkûm ediyor. Ayrıca özel hastanelere yapılan sevklerde ödenilen meblağlar yurttaşın vergisiyle özel hastanelerin nasıl semirildiğini gözler önüne seriyor

Milliyetçilik hamaseti yapanlar, Kıbrıs Gazisi’nin sağlık masrafını bile ödemedi!

Yaşadıklarını Özgür Gazete’ye anlatan, 75 yaşındaki KKTC vatandaşı 1974 gazisi K.S’nin gelini Gülten Sağlam, kayınpederinin 3 ayda bir aldığı gazilik maaşının son derece yetersiz olduğunu ve ilaçlarını evlatlarının aldığını belirtti.

KOAH hastası olan Sağlam’ın geçtiğimiz hafta Lapta’daki evinde rahatsızlandığını ve babalarını Girne Dr. Akçiçek Hastanesi’ne götürdüklerini söyleyen Sağlam, babalarının durumunun ağırlaşması nedeniyle buradan Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne sevk edildiğini ancak yoğun bakımda yer olmaması nedeniyle Yeniboğaziçi Yakın Doğu Hastanesi’ne sevk verildiğini belirtti.

“Yoğun bakımda yer yok dediler, YDÜ’ye sevk ettiler”

Ambulansla Yeniboğaziçi YDÜ Hastanesi’ne götürülen babalarının burada yoğun bakıma alındığını buradaki tedavisinin ardından da normal servise çıkarıldığını anlatan Gülten Sağlam, babalarına bakan sağlık görevlilerinin birkaç saat arayla farklı bilgiler verdiklerini, birinin “durumu iyi” derken diğerinin “değerleri çok düşük” bilgisi verdiğini anlattı.

Sağlık Bakanlığı’nın sadece yoğun bakım ücretini karşıladığını öğrendikten sonra Bakanlığa giderek, dar gelirli kartını sunduklarını, serviste yatan babalarının tekrar Girne’ye sevkinde risk olduğunu belirttiklerini ve Bakanlıktan da “Ücret ödemeyeceksiniz” yanıtını aldıklarını söyleyen Gülten Sağlam, babalarının bir hafta boyunca tedavisinin devam ettiğini aktardı.

“Bakanlık ücret ödemeyeceksiniz dedi, YDÜ 68 bin TL’lik fatura kesti”

Gülten Sağlam, “Tüm bunlara rağmen taburcu edileceği gün önümüze tam 68 bin TL’lik bir fatura koydular. ‘Bakanlık sadece günlük 48 bin TL yoğun bakım ücretini ödüyor’ dediler” dedi.

Bakanlıktan cevap alamayan aile yakınları, imece usulü parayı bir araya getirip ödediklerini ve babalarını hastaneden çıkarabildiklerini söyledi.

Gülten Sağlam, “Bize ‘Babanızın durumu riskli, yerinden kıpırdatamayız’ diye diye bizi orada kalmaya mecbur ettiler. Devlette 74 gazisine böyle mi sahip çıkıyor? Biz para bulup ödeyebildik, ya ödeyemeseydik ne olacaktı?” diye sordu.

***
Yine aynı sebep: Yoğun bakımda yer yok, YDÜ’ye sevk!

Yaşanan bir başka sevk olayında ise beynine pıhtı atan 74 yaşındaki babasını ambulans çağırıp Girne Dr. Akçiçek Hastanesi’ne M.Y, burada yapılan ilk müdahalenin ardından Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne sevk verildiğini ancak yoğun bakımda yer olmadığı gerekçesiyle Lefkoşa YDÜ’ye gönderildiklerini anlattı.

Babasının durumunun ağır olduğunu, elleri ve ayaklarının bağlanmak zorunda kalındığını, burnundan beslendiğini ve bezlendiğini anlatan MM.Y, babasının burada 16 gün boyunca yoğun bakımda kaldığını söyledi.

Yoğun bakımdan çıktıkları gün kendilerine; ‘Devlet sadece yoğun bakımı karşılıyor’ denildiğini, babasının normal odaya çıktığı zaman burada kalması durumunda kendilerinin bunun ödemesi gerektiğinin söylendiğini belirten M.Y, bu sırada her iki günde bir babasının sağlık durumunu belirten raporu YDÜ’den alarak devlet hastanesindeki ilgili doktora götürmeye çalıştıklarını kaydetti.

Doktoru yerinde bulana aşk olsun!

M.Y, “Bir raporu en az 4 kere götürdük. Doktor yerinde yok, doktor izinli, doktor dışarı gibi cevaplarla raporu bir tülü teslim edemedik” dedi.

Devlet hastanesindeki bütün ilgili doktorların “YDÜ’de kalmalı” şeklinde imza verdiğini ancak yoğun bakımın son gününe kadar asıl doktoru yerinde bulamadıklarını anlatan M.Y, babasının YDÜ’de normal odaya çıkarıldığı gün ilgili doktora nihayet ulaşabildiklerini ancak aldıkları cevapla şok yaşadıklarını belirtti.

Altı bezlenen, burnundan beslenen hastayı ‘Arabaya koyun getirin’ dediler

M.Y, “Doktor Hanım bize, ‘Arabaya koyun getirin’ dedi. Babamın durumu “delirium” denilen bir durumdu. Yani agresif, elleri ayakları bağlanan, konuşamayan, burnundan beslenen, altı bezlenen bir hasta. YDÜ’de kalıp tedavisinin bitmesi gerekiyordu. Ve doktor bize böyle bir hastayı arabaya koyup getirmemizi söyledi. Üstelik ambulans da gönderemeyeceğini, bizim parayla YDÜ’den ambulans kiralamamız gerektiğini söyledi” dedi.

“Böyle diyen birine canımızı nasıl emanet edeceğiz?”

Bütün bunların üzerine; böyle bir durumdaki hastayı ‘Arabaya koyun getirin’ diyen bir doktora babalarını emanet edemeyeceklerine karar verdiklerini söyleyen M.Y, borçlanarak YDÜ’deki parayı ödemeyi göze aldıklarını belirtti.

M.Y, “Böyle bir doktora canımızı nasıl emanet edebilirdik? Babamı YDÜ’de servise aldık, hızlandırılmış bir program uyguladılar. Uzun süren bir tedavinin sonunda babam yürümeye başladı, durumu düzeldi. 80 bin TL’den fazla bir para ödedik. Babam on yıllarca bu ülkede çalışıp emekli olmuş biri ve gördüğü muamele bu oldu” dedi.











Başa dön tuşu