KıbrısManşet

KTTB’den Kalp Sağlığı Haftası mesajı

 Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB), 12-18 Nisan Kalp Sağlığı Haftası dolayısıyla bilgilendirici bir basın açıklaması yayımladı

Zekican: Kalp hastalıkları tetikleniyor ve hastane yatışları artıyor

KTTB, grip ve benzeri virüs salgınlarında kalp hastalıklarının tetiklendiğini ve hastane yatışlarının arttığının bilindiğini vurgulayarak önerilerde bulundu.

KTTB Yönetim Kurulu adına Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi Kardiyoloji Klinik Şefi Dr. Güzin Zekican‘ın yaptığı basın açıklaması şöyle:

“12-18 Nisan tüm dünyada kalp sağlığının önemini vurgulamak ve farkındalık yaratmak adına Kalp Sağlığı Haftası olarak ilan edilmiştir.

Kalp hastalıkları bilindiği üzere tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ölüm nedenleri açısından ilk sırada yer almaktadır. Bulaşıcı olmayan hastalıklardan dolayı ölümlerin yarısı kalp damar hastalıkları nedeniyle olmaktadır.

Dünyada her yıl yaklaşık 18 milyon insan kalp damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybetmektedir. 2030 yılında bu rakamların %30’luk artışla 23 milyon olacağı tahmin edilmektedir.”

“Ölümlerin yanında önemli oranda engelliliğe neden oluyor”

“Ülkemizdeki kalp hastalıkları tanı ve tedavisini yapan en büyük merkezlerin istatistiklerine göre; Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde 2020 yılında kardiyoloji servisi ve koroner yoğun bakıma toplam 3018 hasta yatışı olup bu yatışların arasında yeni kalp krizi saptananların sayısı ise 488 bireydir. Yine bu istatistiklere dayanarak kardiyoloji ve koroner yoğun bakım servislerinde tüm sebepler dahil edildiğinde 43 hastamız hayatını kaybetmiştir.

Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji servisi ve koroner yoğun bakım yatışları ise 739 hastadır ve yatan hastaların yaş ortalaması 68.34’tür. Kalp damar hastalıkları, neden olduğu ölümlerin yanında önemli oranda engelliliğe, verim kaybına, sağlık maliyetlerinde belirgin artışa neden olmaktadır.”

“Kalp Hastalıkları;

• Koroner damar hastalıkları

• Kalp yetmezliği

• Hipertansiyon

• Kalp kası hastalıkları

• Romatizmal kapak hastalıkları

• Ritim bozuklukları

• El-bacak ve beyin damar hastalıklarını kapsamaktadır.

Kalp damar hastalıkları ile mücadelede en önemli basamak hastalık gelişmeden tedbir almaktır. Hastalık çeşitli risk faktörlerinin varlığında erken ortaya çıkmakta ve hızla ilerlemektedir.”

“Risk Faktörleri,

• Koroner arter hastalığı için; erkeklerde 45, kadınlarda 55 yaş üstü veya erken menapoz, aile öyküsünde erken yaşta görülen kalp hastalığı bulunması

• Sigara veya alkol kullanımı

• Hipertansiyon

• Kolesterol yüksekliği

• Fiziksel hareketsizlik

• Diyabet (şeker) hastalığı

• Obezite

• Stres, depresyon, uyku bozukluklarını içerir.”

“Yaygın olmasına rağmen önlenebilir hastalıklardır”

“Kalp damar hastalıkları yaygın olmasına rağmen önlenebilir hastalıklardır. Yaş, cinsiyet, genetik yapı dışındaki başlıca önemli risk faktörlerinin kontrol altına alınması ile ölümlerin %80 oranında azaltılabileceği öngörülmektedir. Bu nedenle risk faktörleri ile mücadele çok önemlidir ve maliyeti çok düşük tedbirlerle iyi sonuçlara ulaşılabileceği bilinmektedir.

Bu nedenle;

• Sigara içmeyin, içilen ortamlarda bulunmayın ve alkolü azaltın

• Sağlıklı beslenin, ideal kilonuzu hedefleyin. Doymuş yağ içeren katı yağlar, kırmızı et, yağlı süt ürünleri, işlenmiş/paketlenmiş gıdalardan, kızartmalardan, fast food yiyeceklerden uzak durun. Sebze, meyve, liften zengin gıdalar ve balık tüketimini artırın. Zeytinyağı ve diğer sıvı yağları tercih edin. Asitli, şekerli içeceklerden uzak durun.

• Tuz tüketimini azaltın. Tuz miktarını günde 5gr (1 tatlı kaşığı) ile sınırlandırın.

• Fiziksel olarak aktif olun. Egzersiz yapın (Haftanın 5 günü, 30-45 dk, haftalık toplam 150 dk tempolu yürüyüş yapın, bahçe işleri ile ilgilenin, bisiklet sürün, asansör kullanmayın, daha az araba kullanın, uzun süreli televizyon, bilgisayar başında zaman geçirmeyin.)

• Vücut kitle indeksinizi, bel çevresi ölçümlerini, kan şekeri, kan basıncı ve kolesterol düzeylerinizi kontrol ettirin. Toplam kalp damar hastalıklarına yakalanma riskinizi risk faktörlerinize göre bir takım skorlama yöntemleriyle doktorunuza hesaplattırabilir ve planınızı doktorunuza danışarak yapabilirsiniz. Doktorunuzun uygun görüp, reçete ettiği ilaçları kullanın.

• Çevre ile daha kaliteli zaman geçirin, stresinizi azaltın, uyku düzeninize dikkat edin.”

“Hastalık artışı 30’lu yaşlara kadar indi”

“Kalp damar hastalıkları genellikle 40’lı yaşlardan sonra artış göstermektedir. Ancak birçok ülke gibi bizim ülkemizde de hastalık artışının 30’lu yaşlara kadar indiği gözlemlenmektedir.

Plansız şehirleşme, çevre kirliliği, dijitalleşme nedeniyle fiziksel aktivite olanakları kısıtlanmakta, özendirici pazarlama teknikleri ile özellikle çocukların yüksek kalorili yiyecek, yağ, şeker, tuz tüketimleri artmaktadır.

Obezite, diyabet, hipertansiyon, hareketsizlik gibi risk faktörlerinin çocukluk çağında görülmelerinin, erişkinlikte kalp hastalığı yaşama riskini büyük ölçüde arttırdığı bilinmektedir.

Özellikle çocuklarımıza şimdiden kalp dostu bir yaşam şekli kazandırıp bunu sürdürmelerini başarabilirsek ilerde kalp damar hastalıklarının yaratacağı olumsuzlukları ve riskleri bugünden önlemek için bir fırsatımız olabilir. Buna yönelik sürdürülebilir sağlık politikalarına ihtiyacımız vardır.”

“Covid-19 virüsü ayrıca pıhtılaşmayı tetiklemekte”

“Bilindiği gibi tüm dünya yaklaşık bir buçuk yıldır COVİD-19 salgını ile mücadele etmektedir. Grip ve benzeri virüs salgınlarında kalp hastalıklarının tetiklendiği ve hastane yatışlarının arttığı bilinmektedir.

COVİD-19 virüsü ayrıca pıhtılaşmayı tetiklemekte ve kardiyovasküler (kalp krizleri) ve serebrovasküler olay (inme) sıklığını arttırmaktadır. Bu nedenle tedbirleri elden bırakmamak, hareketsiz kalmamak, beslenme alışkanlıklarına dikkat ederek maske mesafe hijyen kurallarına uyum göstermek son derece önemlidir.

Kalbimiz tüm organlarımıza ve hücrelerimize besin ve oksijeni sağlayan, hayatımız boyunca aralıksız çalışması gereken en yaşamsal organımızdır.

O sağlıklı çalışırsa genel beden sağlığımız bütünlüğünü koruyabilir. Sahip olduğumuz en değerli şey sağlığımız ve hayatımız olduğundan, bu farkındalıkla atacağımız her adım kendimiz ve sevdiklerimiz için en büyük iyiliktir.”

 











Başa dön tuşu