KıbrısManşet

Talat: Bizim zincirlerimizden başka kaybedecek bir şeyimiz kalmadı

2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Cenevre‘de yapılan 5+BM toplantılarından umudu olmadığını ve olası bir sonuçsuzluk durumunda, Türkiye‘nin hem ekonomik hem de uluslararası alanda ciddi sıkıntıya gireceğini söyledi

Talat: Türkiye’nin talep ettiği gayriresmi toplantıyı uygun buldular

Özgür Web TV, Pınar Barut‘un sorularını yanıtlayan Talat, Cenevre‘de yapılan 5+BM toplantısıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Cenevre toplantısı öncesi, diplomatik girişimlerin iyice yoğunlaştırılarak, tarafların yakınlaştırıldıktan sonra yapılmasını daha doğru bulduğunu söyleyen Talat, “Onun yerine Türkiye‘nin talep ettiği gibi gayriresmi bir toplantı yapmayı uygun gördüler. Mevcut koşullarda toplantının yapılmasının ne kadar isabetli olup olmadığını sonuçlanınca göreceğiz” dedi.

“Anastasiadis’in timsah gözyaşlarına kimse kanmasın”

Yarından itibaren ikili görüşmelerin başlayacağını hatırlatan Talat, yoğun bir çalışma içine girileceğini ve garantörlerin de devrede olacağını söyledi.

Talat buna ek olarak, Kıbrıs’ın kuzeyinde bugün gelinen noktanın en büyük sorumlusunun Rum lider Anastasiadis olduğunu belirtti.

Talat, “Anastasiadis’in timsah göz yaşlarına kimsenin kapılmaması gerekiyor. Özellikle uluslararası toplumun. Çünkü bugün Türk tarafının bu noktaya gelmesinin sebebi Anastasiadis’den başkası değildir. Kendisi, Türk tarafının kulağına kar suyu kaçırmıştır” dedi.

“Zamanında federasyonun çanına ot tıkayan Anastasiadis’tir”

Anastasiadis’in Crans Montana’daki görüşmeler sırasında, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu‘nun kulağına eğilerek ‘Bu seçim bitsin sonra konfederasyona hazır olacağım‘ dediğini belirten Talat, Anastasiadis’in Türk tarafını iki devletli çözüme bu şekilde yönlendirdiğini söyledi.

Talat, “Bu durum, hem Türkiye’nin hem şu anda Kıbrıs’ın kuzeyinde iktidarda olan kesimin çok hoşuna gitmiştir. Bugün federasyon için çalışacağım diyor ama zamanında federasyonun çanına ot tıkayan da Anastasiadis’in ta kendisidir. Bunun da ulusrarası toplum tarafından bilinmesi lazımdır” dedi.

“Bu zirvenin çökmesi ve federasyon olamaz algısı mı yaratılmak isteniyor”

Toplantının toplumun nabzı yoklanmadan, gerekli zeminler hazırlanmadan yapıldığına dikkat çeken Talat, bunun aceleci bir girişim olduğunu belirtti.

Talat, “Acaba bu zirvenin çökmesi ve federasyon olamayacağının mesajı mı verilmek isteniyor, bu algı mı yaratılmaya çalışılıyor?” diye sordu.

Zirvenin çökmesi durumunda, federal çözüm umutlarının iyiden iyiye azalacağını söyleyen Talat, bu durumda da, Türk tarafının korkunç derecede suçlanabileceğine dikkat çekti.

Talat, “Ama istenen buysa, bu Kıbrıslıtürklerin açıkça suçlanmasına sebep olacak ve bunu da istemek hiç akıllıca değil. Izleyelim ve görelim diyorum” ifadelerini kullandı.

“Kıbrıs’ın kuzeyinin zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyi kalmadı”

Talat, iki tarafın uyuşması çok zor olan görüşleri olduğunu ve toplumda umutsuzluğun hakimiyet sürdüğünü söylerken, kendisinin de umudu olmadığını vurguladı.

Talat, Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle Kıbrıs’ın kuzeyinin artık çözüm vizyonuna sahip olmadığını, dolayısıyla zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyi de kalmadığını söyledi.

Talat ayrıca, Türkiye’nin ‘çözüm istemez’ sandalyesine oturtulmasının Türkiye’ye ekonomik olarak çok fazla olumsuz geri dönüşü olacağının da altını çizdi.

İkinci Cumhurbaşkanı Talat sözlerini şöyle noktaladı:

“Türkiye’nin, BM Güvenlik Konseyi‘nin kararlarına aykırı olan bir yaklaşımı benimsemesi, bunu savunması, tekrar ‘çözüm istemez’ sandalyesine oturtulması demek olacak. Bu da dünya ile olan ilişkilerini tümüyle etkileyecek.

TL yeniden değer kaybedecek zaten kaybetmeye devam ediyor. Enflasyon yükseliyor, ekonomi iyiye gitmiyor. Bunun en büyük sebeplerinden biri de Kıbrıs sorunudur.

Unutulmamalıdır ki, 2004 yılında Kıbrıs’ta yapılan referandumda ‘Evet’ çıkması ve Türkiye’nin de bunu desteklemesi nedeniyle, Türk ekonomisi çok büyük bir ivme kazanmış ve güçlenmeye başlamıştı.

Bu sayede TL dünya piyasalarınca değer gören bir para haline gelmişti. Bütün bunlar ortadan kalkacak.

Bu durum Türkiye ekonomisine ve prestijine önemli olumsuzluklar olarak yansıyacak

Özgür Gazete/Özel Haber











Başa dön tuşu