KıbrısManşet

İHP: Ortaya atılan iddialar, o gün de biliniyor ama halı altına süpürüldü

İnsan Hakları Platformu (İHP), gazeteci Kutlu Adalı cinayeti ile ilgili  sorumlulara birtakım sorular yöneltti; “Bugün ortaya atılan iddialar, o gün de biliniyor ama halı altına süpürüldü” vurgusunu yaptı

Kutlu Adalı cinayeti üzerinden 25 yıl geçti

Platform tarafından yapılan açıklamada, gazeteci Kutlu Adalı’nın, köşe yazıları ve araştırmaları nedeniyle tehdit edilmesi ve evinin önünde öldürülmesinin üzerinden 25 yıl geçtiği ifade edildi. Cinayetin gerçekleştirildiği 1996 yılında açılan polis dosyasının herhangi bir neticeye vardırılmayıp kapatıldığının kaydedildiği açıklamada,  “Bugün ortaya atılan iddialar, o gün de biliniyor ama halı altına süpürüldü” denildi.

Adalı ailesinin  olayı aydınlatabilmek ve yaşanan hak ihlâllerini açığa çıkarabilmek için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurduğunun anımsatıldığı açıklamada, mahkemenin 2005 yılında, ‘cinayet hakkında yeterli, etkin ve inandırıcı araştırma yapılmadığı’ gerekçesiyle mahkumiyet kararı verdiği belirtildi. 

AİHM’e göre, Adalı defalarca tehdit aldı ve polise bildirdiğinin belirtildiği açıklamada,  fakat bu konuda hiçbir şey yapılmadığına dikkati çekildi. Platform açıklamasında, Adalı’nın eşinin  daha sonra eşi taciz edildiği, itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı kaydedilerek,  polise deliller toplayıp götürdüğü halde işleme alınmadığı aktarıldı.

“Balistik inceleme eksik bırakıldı”

Açıklamada, cinayetteki balistik incelemenin eksik bırakıldığı hatırlatılırken,  Ne 1996 yılında ne de AİHM kararının ardından gerçek bir soruşturma yapmanın mümkün olmadığı belirtildi. Soruşturma dosyasının bir türlü nihayete erdirilmeyerek, tozlu rafların içinde unutulduğunun kaydedildiği açıklamada,  polisin bu yaptığı geçmişte bir insanın canına mal olan böylesi suçlara zemin hazırladığı ve bu şekilde cezasızlık devam ettirilirse benzer vahim olayların yeniden yaşanmasının önünün açılacağı uyarısı yapıldı.

“Komşularından bile ifade alınmadığı ortaya çıktı”

Son yaşanan gelişmeler sonrası Adalı cinayetinde yeni bir pencere açıldığının ifade edildiği açıklamada,  olayın birebir tanığı olan kişilerin  şu anda hayatta olan ve aslında geçmişte de isimleri zikredilen devlet yetkililerini işaret etmeye başladıkları vurgulandı.

Açıklamada  ayrıca Kıbrıs’ın kuzeyinde basına verilen röportajlarda, AİHM kararına paralel olarak, cinayetin işlendiği mahalledeki komşularından bile ifade alınmadığının ortaya çıktığı belirtilirken  “Yine bir diğer bilgi, Adalı’yı öldürmeye gelen 4 kişiden 1’inin Kıbrıslıtürk olduğu idi” denildi.

Tüm bu gelişmeler ışığında, Polis Teşkilatı’nın, Ceza Yasası’na göre zaman aşımına uğramayan ve şikayet gerektirmeyen suç hakkında, önceden yürüttüğü soruşturmayı canlandırması gerektiğinin belirtildiği açıklamada, söz konusu iddiaların dile getirilmesinden itibaren 1 aya yakın zaman geçtiğinin altını çizildi. 

“Siyasi irade ve Polis Genel Müdürlüğü yeterli açıklama yapmadı”

Siyasi irade veya Polis Genel Müdürlüğü’nün yeterli ve şeffaf bir açıklama yapmadığının kaydedildiği açıklamada,  bu coğrafyada cezasızlığın yarattığı karanlığa karşı durmak ve hakikati ortaya çıkarabilmek adına, sorumluları göreve çağrıldı ve  sorular soruldu.

İşte İnsan Hakları Platformu tarafından yöneltilen sorular

1-Polis Genel Müdürlüğü, Kutlu Adalı’nın öldürülmesinin ardından başlattığı soruşturmayı, yeni gelişmeler ışığında devam ettiriyor mu?

2-AİHM kararında da tespit edildiği üzere, zamanında eksik bırakılan ifadeler alınmaya, – eğer ulaşılabilirse- deliller toplanmaya başlandı mı?

3-KKTC – TC arasında imzalanan adli yardımlaşma anlaşmasına göre, cinayetle bağlantısı olduğu iddia edilen kişilerden ifade alınması için TC makamları ile yazışma gerçekleştirildi mi?

4-Eğer tüm bunları Polis Genel Müdürlüğü yapmıyorsa, Bakanlar Kurulu yasaların kendilerine verdiği yetki uyarınca, güvenilir buldukları bir kişiyi soruşturma memuru olarak görevlendirdi mi? Görevlendirmediyse niye yapılmadı?

5-KKTC yetkilileri, TC’de bu konuya ilişkin soruşturma başlatılmış olmasının, Kıbrıs’ta soruşturmaya devam etmelerinin önünde herhangi bir engel yaratmadığının farkında değil mi?

6-Hükümet, Kutlu Adalı cinayetinin soruşturulmasını önemsemiyor mu?

7-KKTC Meclisi’nde önceden kurulup çalışmalarını tamamlayan Kutlu Adalı cinayeti ve dönemin faili meçhul olaylarının araştırıldığı komitenin tutanakları ne zaman açılacak?

8-Yeniden kurulmasına oy birliği ile karar verilen Meclis araştırma komitesi niye hâlâ faaliyete başlamadı? Süreci engelleyen nedir?

 











Başa dön tuşu