Kıbrıs

“Karar çok denetim yok”

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin aldığı son kararları Özgür Gazete’ye değerlendirdi

Dr. Gürkut: Çift PCR yeterli değil

Bu dönemde en çok dikkat edilmesi gereken şeyin yerel bulaşın nasıl gittiği olduğunu söyleyen Dr. Gürkut, yerel vakaların ve onların temaslıların saptanmasının hayati önem taşıdığını kaydetti.

‘Yerel vakalar nasıl oluşuyor?’ sorusunun cevaplanması gerektiğini söyleyen Dr. Gürkut, özellikle yurt dışından çift PCR testiyle gelen yolculara dikkat çekti.

Dr. Gürkut, “Bazı pozitifleri belirlemek için çift PCR yeterli değildir. Virüsü taşıyan bazı kişilerin ikinci PCR’ı da negatif çıkabilir. Biz de virüs taşıyan bu kişileri topluma gönderiyoruz demektir” dedi.

“Adaya girişteki test negatif çıksa da 7-8 sonra pozitifleşebilir”

Yolculuk sırasında virüs bulaşan birinin, girişteki PCR testinin negatif çıkacağına dikkat çeken Dr. Gürkut, bu hastaların 7-8 gün sonra pozitifleşeceğini ve o zamana kadar da toplumun içinde bulaşa sebep olacağını belirtti.

Dr. Gürkut, “İşte bu noktada, girişlerde karantina uygulamasının önemi ortaya çıkıyor. Çünkü bunun takibini yapmak her geçen gün daha da zorlaşacak ve yerel bulaş artacaktır. Her zaman söylüyorum, sınırlardan girerken kaç kişinin pozitif olduğunu dert etmektense, yaptığımız PCR’ın yetersiz olması sebebiyle toplumun içine göndermeyi dert etmeliyiz” dedi.

“Sosyal aktiviteler tam gaz devam ederse…”

Ülkenin birçok yerinde düzenlenen kalabalık sosyal aktivitelere de dikkat çeken Dr. Gürkut, “Şimdi bu şekilde, tam gaz sosyal hareketler, eğlenceler devam ettiği için temas sayısı çok yüksek. Hepsini takip etmek ve saptamak da mümkün değil” dedi.

Kuzeyde, bir günde belirlenen en yüksek vaka olan 16 pozitif vakanın açıklanmasının ardından iki gelişme yaşandığını söyleyen Dr. Gürkut, bu sonucu gören Sağlık Bakanlığı’nın, toplumda hastalığın gidişini izlemeye ihtiyaç duyduğunu ve okulların açılması planlanan tarihin ertelendiğini hatırlattı

Dr. Gürkut, “Üst komite toplu etkinliklere müdahale ihtiyacı duydu. Bununla birlikte, mekanlardaki kişi sayısı sınırlandırıldı ama hala karantinalı değil. Sayısı azaltsa da virüsü taşıdığı halde PCR’da çıkmayan insanlar çıkacaktır. Bunu yok edemeyiz” dedi.

“Bu denetimleri kim yapacak ?”

Alınan kararların ucu açık olduğuna, denetlemeleri kimlerin ve nasıl yapacağının belirtilmediğine dikkat çeken Dr. Gürkut, “Bu denetimleri kim yapacak ?” diye sordu.

Dr. Gürkut, “Biz devlet olarak sürekli denetlemesini yapamadığımız kurallar koyarsak, toplumun devlete güvenini azaltırız. Bir kural koyuyoruz, bir karar getiriyoruz ama bu hangi şartlarda ? 2 metrelik sosyal mesafe midir kastedilen ? Bu tanımlar çok muallak” dedi.

“Alınmış kararlar tekrar alınıyor”

Hali hazırda dışarıda maske takma zorunluluğunun olduğunu hatırlatan Dr. Gürkut, alınmış bir kararın tekrar alındığını, daha önce alınan kararın denetlemesinin de hiç yapılmadığını vurguladı.

Dr. Gürkut, cevabı açıklanmayan şu soruları sordu;

“100 kişiden çok toplananlara ne yapacağız ? Bir konserde 300 kişi var ise fazla olan 200 kişiyi tutuklayacak mıyız ? Yaptırımımız nedir? Maske takmayana ne yapacağız ? Düğünlerin hepsini denetleyecek miyiz ? Bunlara dair bir şey ortaya koymadık.

Tüm bunlar, kararları alan komiteye ve hükümete yıpranma getirecektir. Bizim ve halkın beklentisi, alınan bu kuralların uygulamasında, denetleyici kişilerin kimler olduğunun net bir şekilde belirlenmesi ve uymayanlara da nasıl bir yaptırım yapılacağının duyurulmasıdır”

“Bakanlık risk grubu tanımını hala yapmadı”

Sağlık sisteminin yüklenme noktasına geldiğinde tedbirlerin artırılıp, sistem rahatlayınca gevşeyebileceğini söyleyen Dr. Gürkut, toplumun da yapması gerekenin, maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymak olduğunu belirtti.

Dr. Gürkut, “Sağlık Bakanlığı’ndan duyurmasını beklediğimiz bir risk grubu tanımı var. Sağlık Bakanlığı, risk grubundaki çalışanların durumunu her bakanlığın kendisinin belirleyeceğini söylemişti” dedi.

Dr. Gürkut son olarak şunları ifade etti:

“Örneğin aktif kanser hastası ya da kalp hastası risk grubundadır. Kovid-19’a yakalanması durumunda, hastalığı diğer kişilerden daha riskli geçirecek.

Peki bu hastaların virüse yakalanma riski nedir? Kaldı ki, bu insanlar çıkıp düğüne gidecekse ve risk grubunda diye işine gelmeyecekse oda tuhaf olur. Bunları da net olarak belirlemek lazım.

Her çalışanın yaptığı işte karşılaştığı riske göre karar vermek lazım. Risk grubu bireysel önlemleri harfiyen uygulaması gereken gruptur”











Başa dön tuşu