KıbrısManşet

Özyiğit: Eğer bu uyanış yaşanmazsa yok olacağız

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar‘ın ‘Biz egemenlik istiyoruz’ dediğini ama kendisinin egemen değil Türkiye‘nin maşası olarak o makama oturtulduğunu söyledi

Özyiğit: Eğer bu uyanış yaşanmazsa yok olacağız

Özgür Haber’de Pınar Barut’un sorularını yanıtlayan Özyiğit, toplumsal bir uyanışı yaşamak zorunda olduğumuzu, eğer bu uyanış yaşanmazsa yok olacağımızı söyledi.

Özyiğit, “Kıbrıs Türkü ne İsa’ya ne Musa’ya yaranamadı, ortada kaldı. Bir toplumsal saldırı olmuştu bu topluma yıllar önce. Papazın ordusu ve EokaB’ciler bu toplumun üstüne gelince, buradaki Kıbrıslılar direnmesini bildi. Türkiye’ye güvendi” dedi.

“Kurtarıldıktan sonra ne yapıldı?”

1974 yılında Türkiye’nin adaya geldiğini ve ‘Kurtarıldık’ denildiğini hatırlatan Özyiğit, kurtarıldıktan sonra ne yapıldığını sorguladı.

Özyiğit, “Bir çözüm sağlanabildi mi? Sağlanamadı. Süreç içinde Türkiye’de gelişen zihniyet ‘Biz kan döktük de aldık’ noktasına geldi. Anayasal nizam hiçe sayıldı. İki devletli çözüm denildi durdu” ifadelerini kullandı.

“Tatar bunu anlayacak kapasitede değil”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ‘İyi ki bizi AB’ye almadılar, yoksa bizi Türkiye’den koparacaklardı’ sözlerini anımsatan Özyiğit, bu sözlerin akıl işi olmadığını vurguladı.

“Kıbrıs’ın AB’de olması Türkiye’nin de önünü açacak bir olaydır” diyen Özyiğit, Tatar’ın Cumhurbaşkanlığı makamında oturmasına rağmen, bunu anlayacak kapasitede olmadığını söyledi.

“Kavga uluslararası hukuka girme kavgasıdır”

Özyiğit, Kıbrıs’ın kuzeyinde verilen kavganın, uluslararası hukuka girme kavgası olduğunu belirterek, eğer uluslararası hukuk içinde olunsaydı, Ali Bizden’in Türkiye’ye alınmaması gibi bir olayın da yaşanamayacağını söyledi.

Özyiğit, “Uluslararası hukuk içinde olsaydık, seçimlere müdahale de edilemeyecek, insanların iradesi tehdit altına alınmayacaktı. Toplum mühendisliği yapamayacaklardı. Annan Planı’ndan bu güne yaşanan süreçte Kıbrıs Türk toplumu yanlızlaştırılmıştır. Biz ne güneyde yeterince bir partner bulup ortak devleti paylaşmayı gerçekleştireceğimiz bir ortam görebildik ne de bunu yapacak bir irade gördük” dedi.

“Sen Türkiye’nin maşası olarak oraya oturtulmuş bir adamsın”

Cumhurbaşkanı Tatar’ın ‘Biz egemenlik istiyoruz’ sözlerini de yorumlayan Özyiğit, “E peki Türkiye senin egemenliğini kabul ediyor mu?” diye sordu.

Özyiğit, “Sen Türkiye’nin maşası olarak oraya oturtulmuş bir adamsın. Madem egemensin, sorsana, söylesene ‘Ey Erdoğan, bizim egemenliğimizi neden kabul etmiyorsun’ diye. Siz eğer bağımsız ve egemen bir KKTC’nin Başbakanı ve Cumhurbaşkanıysanız, buraya geldiğinde bu insanlar soracaksınız eğer sorabilirseniz” ifadelerini kullandı.

“Denktaş’a ‘Burası sizin ülkeniz değil, gidin kendi ülkenizde siyaset yapın’ denmişti”

2005 yılında Rauf Raif Denktaş’ın bir takım rahatsızlıklarını dile getirmek ve AKP’nin Kıbrıs politikasını Türkiye halkına şikâyet etmek için il il gezdiğini ve açıklamalar yaptığını hatırlatan Özyiğit, o süreçte neler yaşandığını şöyle anlattı:

“Denktaş Bey Annan Planı’na Erdoğan ve AKP’nin destek verdiği bir dönemde bunları yapınca, Erdoğan ona ‘Burası sizin ülkeniz değil, gidin kendi ülkenizde siyaset yapın’ demişti. O günden bugüne ne değişti? Tatar şu an sizin istediğinizi söylüyor diye mi ona destek oluyorsunuz? Denktaş’a tahammül edemeyen Türkiye şu an Tatar’a kendi propagandasına destek verdiği için izin veriyor”

“Akıncı’nın önünü kesip Rumların ekmeğine yağ sürdünüz”

Özyiğit sözlerini şöyle tamamladı:

“Dost ve kardeş iki toplumun yöneticileri olarak gelin buraya Anadolu’dan selam getirin, bunu kabul ederim ama siyasetimize müdahale edip ‘Akıncı’yı seçmeyin’ derseniz, bu toplum bunu kabul etmez.

Çözüm ve barış Rumların çıkarına mı? Madem çıkarınadır, niye Annan Planı’na hayır dediler? Neden Crans Montana’da masadan kaçtılar?

Akıncı mücadele ettiği için bizim çıkarlarımızı masada koruduğu için kaçtılar.

Siz bunu bile bile Akıncı’nın önünü kesip Rumların ekmeğine yağ sürdünüz. Mali gücünüzle burayı alt yönetim yapamazsınız. Biz buna müsaade etmeyiz”











Başa dön tuşu