KıbrısManşet

Dışişleri Bakanlığı’nın iddiası: Federal çözüme destek, statükonun devamına hizmet

Dışişleri Bakanlığı, Türkiye yetkililerinin açıklamaları sonrası Maraş ile ilgili açıklama yaptı;  “Kendi toprağımızın bir parçası olan Kapalı Maraş’a yönelik kararlar uluslararası hukuk ve mülk sahiplerinin haklarına saygı gözetilerek Devletimizin ilgili makamları tarafından alınmaktadır” dedi

Dışişleri Bakanlığı: Dayanaksız iddiaları destekleyen açıklamalar anlaşmayı engelliyor

Dışişleri Bakanlığı, mülkiyet haklarına saygıya bu denli önem vermelerine karşın, bazı ülke ile uluslararası ve bölgesel kuruluşların yetkililerinin Kıbrıs Cumhuriyeti‘nin dayanaksız iddialarını destekleyen açıklamalar yapmasının talihsiz olduğunu ve adada bir anlaşmaya varılmasını da engellediğini kaydetti.

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Kıbrıs Türk tarafının, Kıbrıs konusunda karşılıklı kabul edilebilir bir anlaşmaya varılması maksadıyla yürütülen müzakerelere her daim yapıcı bir tutumla katıldığı belirtildi.

“Rum tarafı retçi bir anlayışla yaklaşıyor”

Bunun en önemli tezahürlerinin 2004 yılında Annan Planı’nın kabulü ve 2017 yılında Crans Montana konferansına giden süreçte yaptığı açılımlar olduğu kaydedilen açıklamada, benzer şekilde, Kapalı Maraş’ı da ilgilendiren Güven Yaratıcı Önlemlere ilişkin fikirlere de yine aynı müspet yaklaşımı gösterdiği ifade edildi.

“Tek gayesi statükonun kendine sağladığı konfor alanını bakileştirmek olan Rum tarafı ise gerek Kıbrıs konusundaki müzakerelere gerek Güven Yaratıcı Önlemlere matuf önerilere retçi bir anlayışla yaklaşmıştır” denilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti statükonun simgesi haline dönüşen Kapalı Maraş’a yönelik herkesin faydasına olacak olumlu adımlar atmaktadır. KKTC Cumhurbaşkanlığı ve Bakanlığımızın her vesile ile belirttiği gibi, kendi toprağımızın bir parçası olan Kapalı Maraş’a yönelik kararlar uluslararası hukuk ve mülk sahiplerinin haklarına saygı gözetilerek Devletimizin ilgili makamları tarafından alınmaktadır.

Mülkiyet haklarına saygıya bu denli önem vermemize karşın, bazı ülke ile uluslararası ve bölgesel kuruluşların yetkililerinin GKRY’nin dayanaksız iddialarını destekleyen açıklamalar yapması talihsizdir. Talihsiz olduğu gibi Doğu Akdeniz’de istikrarın sağlanmasına vesile olacak Kıbrıs adasında karşılıklı kabul edilebilir ve sürdürülebilir bir anlaşmaya varılmasını da engellemektedir.”

“Federal çözüme destek statükonun devamına hizmet”

Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kendi lehine olan statükoyu kalıcılaştırmak, Kıbrıs Türk halkına uygulanan izolasyonu daha da ağırlaştırmak için her çabaya başvurduğu kaydedilerek, birtakım ülke ile uluslararası ve bölgesel kuruluşların yetkililerinin başarısızlığı defaten gün yüzüne çıkmış federal çözüm modeline destek vermelerinin ise adadaki bu statükonun devamına hizmet ettiği iddia edildi

Açıklamada, müzakerelerdeki 50 yıllık başarısızlığı da dikkate alan Kıbrıs Türk tarafının, müktesep hakkı olan egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüsünün güvence altına alınmasını müteakip bir iş birliği ilişkisinin tesis edilmesini öngören önerisi çerçevesinde üzerine düşeni yapma kararlılığını sürdürdüğü vurgulanarak şöyle denildi:

“Kıbrıs Türk tarafı, bu önerinin, Ada’daki gerçeklere uygun ve bir anlaşmayı mümkün kılacak tek çözüm modeli olduğuna, bu öneri çerçevesinde varılacak bir anlaşmanın ise, bölgemizde istikrarın sağlanmasına vesile olacağına inanmaktadır.

Dönüşü olmayan bir yola çıkılmıştır. Bu gerçek herkes tarafından ne kadar erken algılanır ve hazmedilirse, Ada’da ve bölgede herkesin kazançlı çıkacağı koşullar o kadar erken oluşabilecektir.”











Başa dön tuşu