KıbrısManşet

Benzetsel: Bir gün kızım bana ‘baba ben gidiyorum’ demesin diye aday oldum

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Milletvekili adayı Evrim Benzetsel, Başbakan Faiz Sucuoğlu’nun ‘KKTC Türkiye’nin uçuş rotasında iç hatlar kategorisine girebilir’ açıklamasına, olarak “O havaalanının önünde yatarım ama izin vermem” şeklinde tepki verdi

Benzetsel: Aday olmaya beni iten şey kızım ve kardeşim oldu

Özgür Web TV’de yayınlanan Seçim Özel programında Pınar Barut’un sorularını yanıtlayan Benzetsel, 15 yaşından beri siyasetle ilgilendiğini ve eğitiminin de siyaset bilimi üzerine olduğunu belirterek, TDP’de de 20 yıldır aktif görevler aldığını anlattı.

Benzetsel, “Gençlik örgütü, PM üyesi ve şimdi de MYK üyesi olarak görevler yaptım. Şimdi ise ülkenin yönetimine talip oldum ve Girne’den aday olarak çıktım. Siyaset benim hayatımda hep vardı ama aday olmaya beni iten şey kızım ve kardeşim oldu” dedi.

“Bir gün kızım bana ‘baba ben gidiyorum’ demesin diye aday oldum”

Bugüne kadar göç ve gelecek kaygısı ile siyasete giriştiklerini, Annan Planı döneminden beri de bu kaygıları olduğunu ifade eden Benzetsel, 2 buçuk yaşındaki kızının doğumundan sonra hayata bakışının da büyük oranda değiştiğini belirtti.

“Yakın zamanda da avukat olan kardeşim ‘ben artık gidiyorum’ diyerek memleketi terk etti” diyen Benzetsel, bire bir bu göçü yaşayan bir insan olarak bir şekilde tırnaklarını bu topraklara geçirdiğini ve bir gün kızının da gelip ‘baba ben gidiyorum’ dememesi için bu seçimlere katılmaya karar verdiğini kaydetti.

“Bin 500 TL destek ile dünyayı kurtaracaklarını zanneden insanlar hükümete geldi”

Sahada yaptıkları seçim çalışmaları sırasındaki gözlemlerini de paylaşan Benzetsel, halkın seçime ilgisinin düşük olduğunu çünkü insanların seçim değil geçim derdine düştüklerini anlattı.

Diğer taraftan da umutları tüketen bir çok olay yaşandığına dikkat çeken Benzetsel, pandemi ilk başladığında hükümette olanların, özel sektör çalışanı ve esnafa vaat ettikleri bin 500 TL destekle dünyayı kurtaracaklarını zannettiklerini söyledi.

Benzetsel, “Şu an ayda ekmek bile alamayan insanlar var. Bunu Lefkoşa Türk Belediyesi’nin Paylaşım Mutfağı’ndan biliyoruz. Orası olmasa et yiyemeyecek insanların yaşadığı bir ülke haline geldik. Gailesi bu ülke olmayanların seçilmemesi için elimizden geleni yapıyoruz” dedi.

“Tatar’ın külliye değil harakiri yapması lazım”

Kendisinin dışardaki iş hayatını bırakarak bu seçimlere girdiğini, gençlik dönemlerinde de okul zamanlarında okulunu bırakarak mücadele ettiğini aktaran Benzetsel, ekonomik olarak zor dönemler geçiren vatandaşın ciddi anlamda öfkeli olduğuna dikkat çekti.

“Hastanenin damı akıtırken, çocukların okulda başına çatı düşerken, hastanede MR çekilemezken, ağır hastalık geçiren bir çocuğumuza (Asya Bebek) devlet sadece 10 bin TL verip bunu reklam ederken Külliye neyimize?” diye soran Benzetseş, Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan Ersin Tatar’ın kendine edindiği tek misyonun da Türkiye’yi ziyaret etmek olduğunu belirtti.

Benzetsel, “Egemen devlet derken hasta çocuk özel uçakla güneyde tedaviye gönderiliyorsa, bu kişinin külliye değil harakiri yapması lazım” ifadelerini kullandı.

“Lefkoşa Türk Belediyesi ve Harmancı örneği”

Lefkoşa Türk Belediyesi’nin (LTB) TDP’li Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’nın, TDP’nin sosyal devlet anlayışını büyük bir başarı ile sürdürdüğünü söyleyen Benzetsel, LTB’nin maaş ödeyemez bir durumdan, sosyal belediyecilik anlayışıyla kendi kendine yetebilen bir yapıya getirildiğini, TDP olarak bunu devlete yaymak istediklerini kaydetti.

Benzetsel, “Kendi öz kaynaklarıyla üretime başlayan LTB’nin soya fasülyesi üretimini genele yayalım, alıcısı hazır ürünü üretip hayatı ucuzlatalım ve bu sadece bir adım olsun, devamını getirelim diyoruz. Ama bizi yönetenler bunu bile göremeyecek şekilde ceketlerini ilikleyerek AKP ne derse onu yapmaya alıştı. Çıkıp da diyemediler ‘efendim biz külliye için teşekkür ederiz ama bu para ile hastane okul yapalım, burs alamayan öğrenciye ödemesini yapalım, okul yol yapalım’ diye” şeklinde konuştu.

“Biz, insanlar pandemide ekonomik kriz yaşarken, parti katkı payımızı devlete iade eden bir partiyiz”

TDP’nin bütünlükçü, katılımcı ve sosyal demokrat bir yapısı olduğunu, bir lider partisi olmaktan ziyade, düşünen, sorgulayan kadrolarla sahip parti olduğunu ve tek adam zihniyetinde bir parti olmadığını belirten Benzetsel, iki kampanyaları olduğundan bahsetti.

Benzetsel bu kampanyaları da şöyle açıkladı;

“Biri ekonomik kampanyamızdır. Biz, insanlar ekonomik kriz yaşarken, ilk pandemi döneminde devlet tarafından verilen parti katkı payımızı devlete iade eden bir partiyiz. İkincisi ise sağlıklı bir kampanya yürüyoruz, her toplantımızda girişlerde antijen test yapılan sağlık kontrolleri yaptırılan bir kampanya yürütüyoruz”

“Solda birleşmek için çaba sarf ettik ama maalesef başarılı olamadık”

Solun birleşmesini bekleyip hayal kırıklığı yaşayanların seçimleri boykot etmeyi tercih ettiğini, bunun da demokratik bir hak olduğunu savunan Benzetsel, TDP olarak solda birleşebilecekleri tüm partilerle görüştüklerini, birinin parti olarak seçime girmeyi tercih ederken, diğerinin de boykot etmeyi seçtiğini kaydetti.

“Solda birleşmek ve ortak bir seçime girmek için biz çok çaba sarf ettik ama maalesef başarılı olamadık” diyen Benzetsel, TDP olarak seçime girdiklerini, umutsuz seçmene de umut olmak istediklerini belirtti.

“LTB’de başardığımızı ülkenin genelinde de başarmak isteriz”

Bugüne kadar ülkenin siyasi haritasından memnun olmayan bir kitlenin de sandığa gitmek istemediğini hatırlatan Benzetsel, bu kesime ise paylaşım, adalet ve sosyal devlet anlayışıyla bu ülkedeki adaletsizliklerin üzerine gitmek için bu yola çıktıklarını söylemek istediğini ifade etti.

Benzetsel, “İnsanımız daha düzgün yaşayabilsin diye plan proje üretiyoruz, asgari ücretten tutun da mesleki asgari ücrete kadar her türlü projeksiyonumuz hazır. Kitapçığımızı bir okusunlar. LTB’de başardığımızı ülkenin genelinde de başarmak isteriz. Geçmişinde hiçbir karanlık işi olmayan, otel baronlarının kampanyasını desteklemediği, kendi yağıyla kendi ciğerini kavurarak güçlenen bir parti olarak TDP, böyle geldi böyle de devam edecek. Bizim için büyümek birilerinin gölgesinde ve himayesinde değil ülkesiyle yan yana çoğalma demektir” dedi.

“O havaalanının önünde yatarım ama izin vermem”

Başbakan Faiz Sucuoğlu’nun ‘KKTC Türkiye’nin uçuş rotasında iç hatlar kategorisine girebilir’ açıklamasını da değerlendiren Benzetsel şunları kaydetti;

“Eski bir turizmciyim. Türkiye’de uçak firmaları iç hatta başka vergi öder dış hatta başka vergi öder. Bu biletlerin ucuzlatılması için yapılacak deniyor. Bizi iç hatta alırlarsa vergiler düşeceği için sadece bu yönden olumlu görülebilir ama statü bakımından KKTC’yi çok kötü bir noktaya sokacak. Hele ki bizim muhaceretimiz ortadan kalkacaksa ben Evrim Benzetsel olarak o havaalanının önünde yatarım ama izin vermem. Bizi iç hat statüsüne sokmadan bilet fiyatlarını düşürecek başka formüller de bulunabilir. Bu uygulama böyle yapılacaksa kesinlikle karşıyım. Hem ben hem de partim bu konuya karşıdır. Bunun böyle bilinmesini isterim”

“Casinoların da makine sayısı üzerinden değil oynanan tutar üzerinden vergilendirilmesi lazım”

Benzetsel partisinin projeleriyle de ilgili son olarak şunları söyledi;

“Bu ülkede müthiş paralar dönüyor. KHK ile Bakanlar Kurulu 15 günde 1 milyar TL akladı. Şahsa özel olduğunu düşündüğüm için rezil bir uygulama olduğunu düşünüyorum. Bu ülkede sanal bet ve kumarhanelerde KKTC bütçesi kadar para dönüyor ve memleketin de sıcak paraya ihtiyacı var.

Yerel iş gücünü destekleyecek planlar ortaya konmalı ve casinoların da makine sayısı üzerinden değil oynanan tutar üzerinden vergilendirilmesi lazım. Vergilendirme çok önemli. Kamuya bunu akıtabilmek için vergilendirme konusunda yasal sürecin hemen halledilmesi gerek.

Malta örneği

Malta buna çok büyük bir örnektir. Ülke gelirinin 3 de 1’i sanal bet ve casinolardan sağlanan vergilerden karşılanmakta.

Kamu maliyesine şu an casino ve sanal betten gelen vergi devede kulak bile değildir. Yatırımcılar buraya yatırım yapmaya çekiniyor çünkü biz kara para aklama listelerinde adı olan bir ülke konumundayız. Yasal olarak da eksiklikler giderilmeli ve bir an önce bu kaynaklar devlete aktarılmalıdır”











Başa dön tuşu