EkonomiKıbrısManşet

Bengihan: Kaşıkla verdiğini kepçeyle alan hükümet, üç beş zengini değil halkı düşünsün

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan, Şubat ayı açlık sınırının 6 bin 561 TL olarak belirlendiğini, asgari ücretin de  bunun 471 TL altında kaldığını vurguladı

Bengihan: 4 kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için gerekli miktar 6 bin 561 TL

Bengihan yaptığı yazılı açıklamada, Sağlık Bakanlığı‘na bağlı Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi’nden almış oldukları 4 kişilik bir ailenin sağlıklı bir biçimde beslenmesi için gerekli olan beslenme kalıbı ve bu kalıptaki maddelerin İstatistik Kurumu’nca KTAMS’a gönderilen fiyatların ortalamaları alınarak hazırlandığını belirtti.

Bengihan, “Sendikamızın yapmış olduğu çalışmaya göre sağlıklı beslenmek için yetişkin bir kadının yapması gereken zorunlu gıda harcama tutarı günlük 56.07 TL, aylık  bin 682 TL, yetişkin bir erkek için günlük 58.97 TL, aylık bin 769 TL, 15-19 yaş çocuk için günlük 61.93 TL, aylık bin 857 TL ve 4-6 yaş çocuk için günlük 41.73 TL, aylık bin 251 TL’dir.

28 Şubat 2022;

“Alım gücünün hızla eridiği görülmektedir”

Açıklamanın tamamı şu şekilde;

“Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (Açlık Sınırı) 6 bin 561 TL’dir. Asgari ücrete 1 Ocak 2022 tarihi itibarıyle yapılan artışa rağmen Türk Lirası’nda meydana gelen değer kayıbı nedeniyle Şubat 2021 tarihinde yürürlükte olan asgari ücret 380 sterline denk gelirken bugün itibarıyle 321 sterline gerilemiştir.

Ülkemizde birçok mal ve hizmetin fiyatı dövize endeksli olduğu göz önüne alındığında asgari ücretlinin alım gücünün yükselmediği, aksine hızla eridiği görülmektedir.

İstatistik Kurumunun resmi rakamlarına göre ülkemizde 2022’nin Şubat ayında yüzde 7.11 son iki ayda yüzde 12.98, bir yılda yüzde 64.30 enflasyon meydana gelmiştir. Özellikle elektriğe, akaryakıta, tüp gaza, ekmeğe, süt ve süt ürünlerine yapılan yüksek oranlı zamlar halkın adeta belini bükmüştür.

“Kaşıkla verdiklerini kepçeyle alıyorlar”

Bu şartlar altında değil asgari ücretliler orta düzeyde maaş alan kamu ve özel sektör çalışanlarının ve ailelerinin dahi sağlıklı beslenme olanağı kalmamıştır.

Hükümet edenler dar ve sabit gelirli kesimlerin alım gününü koruyucu tedbirler almak yerine kaşıkla verdiklerini kepçeyle alarak zaten zorda olan bu kesimleri adeta sefalete doğru sürüklemektedir.

Açlık sınırı hesaplamalarında sadece zorunlu gıda harcamalarının fiyatları baz alınmaktadır. İnsanın sosyal bir varlık olduğu gerçeğinden hareketle zorunlu gıda harcaması dışındaki mal ve hizmetlerin fiyatlarında meydana gelen artışlar alım gücünün sürekli olarak erimesine yol açmaktadır.

Yani kısacası asgari ücrete ve kamu çalışanlarının maaşlarına yapılan artışları, daha çalışanın eline geçmeden enflasyon yutmuştur.

“Krizi fırsat bilerek fahiş fiyatlar uygulayan tüccarlara dur deyin”

Yaşanan hayat pahalılığı karşısında çalışanların, dar ve sabit gelirli kesimlerin alım gücünün korunması adına hükümetin acilen radikal tedbirler alması gerekmektedir.

Sınırsız teşvik uygulamalarından derhal vazgeçilmeli, çok kazananlardan kazançları oranında vergi alınmasını sağlayacak yasal düzenlemeler yapılmalı, Kalkınma Bankası‘ndan yandaşlara dağıtılan ve geri ödenmeyen 748 milyonluk kredinin tahsil edilmesi sağlanmalı, elektrik ve akaryakıtta fon uygulamasına gidilerek fiyat artışlarının halka yansıması bir nebze olsun hafifletilmeli.

Krizi fırsat bilerek fahiş fiyatlar uygulayan tüccarlara dur demek için piyasa denetlenip caydırıcı cezalar uygulanmalı.

“Hükümet üç beş tane zengini değil halkı düşünsün”

Bu enflasyonist yapıda çalışanların ve halkın alım gücünün korunmasının en etkili yöntemi hayat pahalılığı ödeneğinin iki ayda bir asgari ücret dahil tüm maaşlara uygulanmasıdır.

Kısacası halkın hayat pahalılığı altında ezilmemesi için eğer niyet varsa hükümetin elinde imkanlar vardır. Yeter ki hükümet üç beş tane zengini değil halkı düşünsün”











Başa dön tuşu