KıbrısManşet

Akansoy: Çok yönlü siyaset: Parlamento, örgütlerle dayanışma, sokak ve uluslararası diplomasi

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Asım Akansoy, Faiz Sucuoğlu hükümetinin kabinesine yapılan müdahalenin, ‘kimin kimin adamı olduğu meselesi’ olduğunu, bu müdahale nereden geldiyse TC-KKTC ilişkilerini bozanın da orası olduğunu kaydetti

Akansoy: Programa girmeden önce “geçinemiyorum” diye birinden daha telefon aldım

Kıbrıs Genç TV’de yayınlanan Bugüne Dair programında Nazar Erişkin ile gündemi değerlendiren CTP Milletvekili Asım Akansoy, ülkedeki ekonomik sorunun toplumun gelir düzeyini düşürdüğünü belirterek, programa girmeden 15 dakika önce “geçinemiyorum” diye birinden telefon aldığını söyledi.

Akansoy, bu kişinin bir sosyal sigorta emeklisi olduğunu söyleyerek, bu krizin herkesi derinden etkilemekte olduğunu, kaynağının da yurt dışında değil bu topraklarda olduğunu ifade etti.

“Son seçimlerde toplumun ciddi bir çoğunluğu sandığa gitmedi”

İyi bir hükümet kuramama, iyi bir yönetim oluşturamama, seçimde doğru adrese yönelememe gibi birçok faktörün aynı noktada buluştuğunu söyleyen Akansoy, son seçimlere yüzde 57 oranında katılım olduğunu, toplumun ciddi bir çoğunluğunun sandığa gitmediğini hatırlattı.

Akansoy, bu durumun siyasete olan güvensizliğin göstergesi olduğunu, tüm sıkıntıları aşabilecek iradenin mümkün olduğunu söyleyerek, iki günde bir kabine değişirse, hala kabine değişikliğine yönelik tartışmalar devam ediyorsa, bu ülkede siyasi otoriteye güvenin ve istikrarın sağlanamayacağını ifade etti.

“Kabinede yer alanlar demoralizasyon içinde, bu Meclis çalışmalarına da yansıyor”

Akansoy, “Sucuoğlu konuşmadığı sürece biz soru sormaya devam edeceğiz” diyerek, Meclis’te kabine değişikliğiyle ilgili yönetilen sorulara cevap verilmediğini, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olan Hasan Taçoy’un ise kamu yararı üzerine değişiklik yapıldığına yönelik cevap vermeye çalıştığını kaydetti.

Bu değişikliğin kamu yararıyla bir ilgisi olmadığını, hükümete olan güvenin sıfırlandığını söyleyen Akansoy şöyle devam etti;

“Bu hükümet ölü doğdu. Bu durum bizi endişelendiriyor. Çünkü kabinede yer alanlar da ciddi bir demoralizasyon içinde. Bu Meclis çalışmalarına da yansıyor. Taşları yerli yerine oturtmak gerekir. Kabineye herkes saygı duymalıdır. Kabinenin sıkıntılı dönemde görevini yerine getirmesi, değişikliğin uygun bir zamanda yapılması gerekirdi. Bu kabine değişikliğine neden ihtiyaç duyuldu? Sorulması gereken soru budur”

“Konuşmak demokrasi gereğidir ve her şey diyalogla çözülebilir”

“Sayın Mevlüt Çavuşoğlu, Sayın Ertuğruloğlu’nu istiyor iddiası siyasi kulislerde yankılanıyor, böyle bir durum olamaz. Öyleyse, bu bir müdahaledir” diyen Akansoy, Türkiye ile ilişkilerin daha sağlam bir zemine oturtulmasının bu tür yaklaşımlarla mümkün olmadığını kaydetti. Akansoy, bu değişiklikte rol alan herkesin bu işte sorumlu olduğunu belirterek, tüm bunların üzerine gitmekte kararlı oldukları kaydetti.

Akansoy,Sucuoğlu’nun, UBP kurultayından çektirildiğinde basın açıklaması yaptığını anımsatarak, bu gibi konuları konuşmanın Türkiye karşıtlığı olmadığını kaydetti, konuşmanın demokrasi gereği olduğunu ve her şeyin diyalogla çözülebileceğini söyledi.

“Bu müdahale nereden geldiyse, TC-KKTC ilişkilerini bozan da orasıdır”

Akansoy, halkın çok fazla ekonomik ve sosyal sorunları olduğunu, gereksiz kabine tartışmalarından kaynaklı halkın zaman kaybetmekte olduğunu kaydederek konuyla ilgili şunları söyledi;

“UBP seçim sonunda yetkiyi aldı, hükümet kuruldu ve hükümet programı açıklandı. Yola çıkıldıktan sonra kabine değişikliği nedir, anlaşılır değil. Hükümet programında örneğin iç ve dış politikada tartışma yaşanabilir, bu anlaşılır ancak hükümet programı Meclis’ten geçtikten, güven oyu alındıktan sonra, kim Bakan olursa olsun aynı programı uygulamak zorundadır. O zaman neden kabineye müdahale edilip değişiklik yapılıyor? Bu durum anlaşılan kimin kimin adamı olduğu meselesidir. ‘Benim adamım orada değilse ben bu kabineye zorluk çıkarırım’ demektir. Bu müdahale nereden geldiyse TC-KKTC ilişkilerini bozan da orasıdır. Devamı geleceğine dair duyumlar alıyoruz. 2 ya da 3 kişiyle ilgili çeşitli yorumlar yapılıyor”

“UBP, ülke demokrasisine ve istikrara zarar veriyor”

Asım Akansoy, “Bu işler siyasi garagözlüğe döndü” diyerek, ülkedeki siyasi sistemin partiler üzerine kurulduğunu, siyasi partilerde yaşanan herhangi bir dalgalanmanın günlük yaşamı bozabildiğini söyledi.

UBP kurultayları her gündeme geldiğinde tartışmaların yaşandığınıa dikkat çeken Akansoy, UBP’nin bu konuda kendini artık sorgulaması gerektiğini kaydetti.

Akansoy, UBP’nin ülke demokrasisine ciddi anlamda zarar verdiğini belirterek, bu realite görülmediği sürece ve müdahale kaynağına karşı bir bütün olarak dur denilmediği sürece bu krizlerin yaşanmaya devam edeceğini kaydetti.

“Sorularımıza cevap verilememesi düşündürücü”

Hükümet krizinin sadece UBP’yi dibe vurmadığını, tüm siyaset kurumunu olumsuz etkilediğini belirten Akansoy, Meclis’te birlikte çalışılacak çok konu varken geçtiğimiz Meclis oturumunda muhalefetin sorularına cevap verilememesinin düşündürücü olduğunu söyledi.

Akansoy, UBP’nin aklını başına toplayarak sorumluluklarıyla birlikte hareket etmesi gerektiğini söyleyerek, hükümeti halka yakışır bir şekilde yönetmesi gerektiğini düşündüğünü belirtti.

“CTP yine de topu tacı atmayacak, kamu yararı içeren tüm yasalarda ciddiyetle çalışacağız”

Akansoy, hükümet kurmanın güven gerektiren bir durum olduğunu belirterek, “Bu ülkede yeni bir CTP-UBP hükümetinin başarılı olma şansı yoktur. Biz bunu 2015-2016 yıllarında denedik. Özgürgün’ün Başbakan olma hevesinden dolayı CTP-UBP hükümeti devrildi. Şimdi son 10 günde yaşanılanlar ne halde olduklarının göstergesidir. UBP’nin bu durumdan uzaklaşması gerekir. Parti bütünlüğünü sağlaması gerekir. Buna rağmen CTP yine de topu tacı atmayacak. Meclis’e gelen ve kamu yararı içeren yasalarda ciddiyetle çalışacağız”

Akansoy, Yerel Yönetimler Yasası’nda Anayasa zorlanmadan, ihlal edilmeden adım atılması gerektiği konusundaki şartın UBP tarafından kabul edilmesini beklediklerini söyledi.

“Çok yönlü bir siyaset: Parlamento, örgütlerle dayanışma, sokak ve uluslararası diplomasi”

“Yasa Meclis’e geldiğinde elimizden gelen tüm desteği koyacağız. Halkın yapıcı olmamazı istediğini çok iyi biliyoruz. Özellikle kritik noktalarda bunu yapacağız” diyen Akansoy, sadece Meclis içine sıkışmış bir anlayışın kendilerini daraltacağını, özellikle Kıbrıs sorunu gibi konularda çok yönlü bir siyaseti hayata geçirmenin şart olduğunu kaydetti.

Akansoy bunun üç bağlama oturduğunu, bunların da “parlamento, örgütlerle dayanışma, sokak ve uluslararası diplomasi” olduğunu kaydetti.

“Temiz toplum diyerek ve üç tane yasa yaparak dönüşümü sağlayamayız”

Asım Akansoy, “Kıbrıs sorunundaki haklılığımızı sürekli olarak dile getirmezsek iç sorunlardaki sıkışmışlığı da çok kolay aşamayacağız” diyerek, bunun en basit örneğinin Yeşil Hat Tüzüğü ve Mali Yardım Tüzüğü olduğunu söyledi.

Akansoy, “Sadece temiz toplum diyerek ve üç tane yasa yaparak bu ülkede varolan dönüşümü sağlayamayız. Ülkedeki en büyük sorun ekonomidir. Ek bütçe yapılabilmesi için, kamu alacaklarının karşılanabilmesi için elbette daha süratle hareket edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ancak UBP’nin kabine krizi devam ederse, bu istikrarsızlık sürerse gidişatın bu şekilde ilerlemesi de mümkün değildir” diye konuştu.

“İradeye ihtiyaç vardır”

Akansoy, siyasilerin ülkeyi gerçek anlamda iyi yönetmesi, aldıkları kararın arkasında durarak, açık ve şeffaf bir yönetimle hareket edilmesi gerektiğine vurgu yaparak, Türkiye ile ilişkiler konusunda da değerlendirmelerde bulundu

Akansoy, “Bizi tanıyan tek ülke ve ekonomik kaynağımızın odak noktasını oluşturması sebebiyle elbette sağlıklı bir ilişki olmalıdır. Siyasilerin bu nokta üzerinde ciddiyetle durması gerekir” dedi.

“Geleceğimizden çalınan bir noktaya doğru evriliyoruz”

Asım Akansoy, ilişkilerimizi ileriye taşırken ekonomik olarak da dengenin kurulması gerektiğine dikkat çekerek, kaynak akışının olmamasının krizleri daha da tetiklediğini ve iç borçlanmaya gidilerek sorunların ötelenmekte olunduğunu kaydetti.

“Geleceğimizden çalınan bir noktaya doğru evriliyoruz” diyen Akansoy, “İradeye ihtiyaç vardır. Siyasi makam sahiplerinin ağzından çıkanı kulağının duyması gerekir” diye konuştu.

Akansoy, Ekim 2020’den sonra yaşanan ağır müdahaleler ve baskıların, siyasetin asli görevini ortadan kaldırmakta olduğunu belirterek, siyaset kurumunun acil olarak kendini toparlaması gerektiğini ifade etti.











Başa dön tuşu