KıbrısManşet

Sururi: Demokratikleştirilmeden belediye reformu olmaz

Toplumcu Kurtuluş Partisi Yeni Güçler (TKP-YG) Genel Sekreteri Ersen Sururi, mevcut belediye sisteminin sakat ve partizan hedeflerle inşa edildiği tespitinin yeni olmadığını, bunun 20 küsur yıllık bir geçmişi olduğunu ve  ilk hamlenin de CTP-DP hükümetinden, tüm yerleşim birimlerinin belediyelere bağlanarak geldiğini söyledi

Sururi: Belediyelerin öncelikle Başkan ve partisinin arpalığı olmaktan kurtarılması gerekiyor

Yazılı açıklama yapan Sururi, Belediyelerin Birleştirilmesi Yasa Tasarısı ile ilgili değerlendirme yaparak, belediyelerin öncelikle Başkan ve partisinin arpalığı olmaktan kurtarılması gerektiğini söyledi.

Sururi, “Kuzey Kıbrıs’taki mevcut yerel yönetim sistemi sürdürülebilir değildir. Bu bakımdan yeniden yapılandırılması zorunlu bir gereklilik olarak ortada durmaktadır. Yerel yönetimler yerinden yönetim ilkesinden hareketle, demokrasinin tabana yayılmasını sağalama amaçlı merkezi yönetimden özerk devlet kurumları olmalıdır. Ülke gündeminde alan ve büyük tartışma ve direnişlere neden olan yeni yasal düzenleme çabaları yanlışa yeni yanlışlar ekleme gayretinden başka birşey değildir” dedi.

“Sorumluluk son 20 yılda işbaşına gelmiş tüm hükümetlerindir”

Mevcut belediye sisteminin sakat ve partizan hedeflerle inşa edildiği tespitinin yeni olmadığını, bunun 20 küsur yıllık bir geçmişi olduğunu belirten Sururi, “Belediyeler reformu” adıyla ilk hamlenin CTP-DP koalisyon hükümetinden geldiğini ve tüm yerleşim birimlerinin belediyelere bağlandığını söyledi.

Sururi, “O dönemin CTP-DP hükümeti ikinci adım olan belediyelerin demokratikleştirilmesi ve mali yapısının özerkleştirilerek güçlendirilmesi kısmını yapmaktan kaçınmış ve sonrasında gelen hiçbir hükümet bu konunun takipçisi olmamıştır. Ortada bir yönetsel sorumluk olduğu kesindir ve bu sorumluluk son 20 yılda işbaşına gelmiş tüm hükümetlerindir” dedi.

“Taşeron şirket kurması veya anlaşmalı taşeron şirketlerle çalışması yasaklanmalıdır”

Yapılması gerekenin sadece bazı belediyelerin kapatılması olmadığını, belediyelerin mali yapısının güçlendirilmesi ve merkezi hükümete bağımlılığının en aza indirilmesi hatta imkânlar ölçüsünde sıfırlanması gerektiğini savunan Sururi, yerinden yönetim ilkesine bağlı kalınması koşuluyla coğrafi uygunluğu da dikkate alınarak belediyelerin makul bir büyüklüğe ulaştırılmasını talep etti.

Sururi, “Mevcut şekli ile belediye başkanı ve onun partisinin arpalığı olan belediyeler demokratikleştirilmeli, başkanların yetileri kısıtlanarak meclislerin yetkileri artırılmalı, gerçekçi ve zamanında denetim mekanizmaları kurulmalıdır. Belediyelerdeki keyfi istihdam uygulamasına son verilerek bağımsız organlarca istihdam düzenlemesine gidilmelidir. Belediyeler tüm hizmetleri belediye çalışanları eliyle vermeli, taşeron şirket kurması veya anlaşmalı taşeron şirketlerle çalışması yasaklanmalıdır” dedi.











Başa dön tuşu