EkonomiKıbrısManşet

Rahvancıoğlu: Çalışana “vasıfsız” diyen işveren vergi ödemiyor, şirketini zararda gösteriyor

Bağımsızlık Yolu Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu, ülke gündemine ve ülkedeki kayıtsız ekonomik yapılanmaya dair açıklamalarda bulundu, asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesi gerektiğine bir kez daha vurgu yaptı

Rahvancıoğlu: Çalışanlar mücadele ederek kendi gelirleriyle ilgili güvenceyi sağlayacak

Mayıs TV’de yayınlanan Mayıs Manşet programında Meltem Sakin’in sorularını yanıtlayan Rahvancıoğlu, asgari ücretin belirlenme sürecinin kangrenleşmiş bir sorun ve yapısal olarak sıkıntılı olduğunu, miktar ne kadar yüksek belirlense de enflasyon ve zamlar karşısında eriyen alım gücüyle günü karşılamaz hale geldiğini belirtti.

Bağımsızlık Yolu olarak bu sorunun özel sektörde sendikalaşma ile aşılacağı düşüncesinde olduklarını söyleyen Rahvancıoğlu, özel sektörde sendikalaşma sağlanırsa; çalışanların kendi mücadeleleriyle, kendi gelirleri ile ilgili güvenceyi sağlamış olacaklarını aktardı.

“Özel sektör çalışanının var olmadığı komisyon lağvedilmelidir”

Rahvancıoğlu, “Bunun olmadığı noktada asgari ücret belirlenirken kişilerden, partilerden, hükümetlerden
arındırılmış bağımsız bir yöntemle belirlenmesi gerekiyor” diyerek parti olarak önerilerinin, asgari
ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesi olduğunu bir kez daha dile getirdi.

Rahvancıoğlu, “Böylece asgari ücretlinin temsil edilmediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nu da lağvetmiş oluruz” dedi.

“Komisyon, ahlaksız pazarlıkların döndüğü gayrimeşru bir yapıdır”

Konuyla ilgili doğrudan muhatabın olmadığı Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda konuşulan konunu sanki asgari ücretmiş gibi gözüktüğünü ancak bunun realitede böyle olmadığını söyleyen Rahvancıoğlu; “Asgari Ücret Tespit Komisyonu, komisyonda bulunan tarafların kendi çıkarları doğrultusunda ahlaksız pazarlıkların döndüğü gayri meşru bir yapıdır” ifadelerini kullandı.

“Ekonomi tamamen kayıt dışına kaymış durumdadır”

Kayıt dışı ekonomi hakkında da konuşan Rahvancıoğlu, Kıbrıs’ın kuzeyinde ekonominin tamamen kayıt dışına kaymış durumda olduğunu kâr eden bir işletmenin zararda gösterilmesinin, yatırımların gerçek maaşlar üzerinden yapılmamasının buna örnek olduğunu belirtti.

Rahvancıoğlu, özellikle büyük sermayedarların itinayla kayıt dışı işlemler yaptığını, vergilerini ödemediklerini söyleyerek, özel sektör çalışanına “vasıfsız” diyen İşveren Sendikası Başkan Yardımcısı’nın vergi ödemediğini, şirketini zararda gösterdiğini, bunun resmen bu kayıt dışılığın bir ispatı olduğunu anlattı.

Rahvancıoğlu son zamanlarda bazı kesimlerde, toplanan vergiler “yeniden memurun maaşına gidecek”, “işverenler niye vergi versin” gibi işverenler vergi vermesine gelen bazı söylemlerin yükseldiğini söyleyerek, bu söylemlerin hükümet çevrelerinden değil kendine muhalefet diyen çevrelerden geldiğini ve böylelikle,  “halihazırda vergi vermeyen işverenlerin meşrulaştırıldığını savundu.

Rahvancıoğlu, bu söylemin kapkaççı, rantçı sermaye ile işbirliği içerisinde, emek karşıtı, toplum karşıtı bir zihniyetin ürünü olduğunu söyledi.

“Kamusal sağlık ve kamusal enerji politikaları üretmeliyiz”

Son dönemde doktor vizite ücretlerinin artmasıyla, kamu hastanelerine talebin artacağına da değinen Rahvancıoğlu, bütçede kamusal sağlığa ayrılan miktarın artırılması gerektiğinin atını çizdi.

Rahvancıoğlu, personel, teçhizat ve hastane binası yatırımı yaparak vatandaşa ücretsiz kaliteli kamusal sağlık hizmeti verilmesinin önemini vurguladı.

“Bu düzen, bilinçli bir şekilde oluşturulmuş soygun düzenidir”

Bugüne kadar kamu hastanelerinin geliştirilmemesinin bilinçli bir politika olduğunu da söyleyen Rahvancıoğlu, “Özel sağlık sektörünü semirtmeye çalışıyorlar, bu tesadüfen ortaya çıkmış bir düzen değil tamamen bilinçli bir şekilde oluşturulmuş soygun düzenidir” dedi.

Rahvancıoğlu, tıpkı sağlıkta olduğu gibi enerji sektöründe de yıllardır istikrarlı ve planlı bir şekilde kamusal
enerji üretiminin baltalandığını söyleyerek, “Halkın kamusal enerji üretimine tepki duymasını istiyorlar” diyen böylelikle daha kolay özel sermayeye satılmasını sağlayacaklar” dedi.

Kamusal enerji kapasitesinin geliştirilmesi için yatırım yapılması gerektiğini aktaran Rahvancığlu; “Ama ortada bir AKSA kamburu var, bir yılda AKSA’ya vermiş olduğumuz parayla her yıl yeni bir ünite açabilirdik” açıklamasında bulundu.











Başa dön tuşu