KıbrısSürmanşet

19 Temmuz’dan beridir yanan çöp alanı halk sağlığını etkilemeye devam ediyor

Çevre Mühendisleri Odası ile Yerbilim Mühendisleri Odası başkanları ve yönetim kurulu üyeleri Lefke’de yaptıkları ziyarette “Çöp depolama alanlarında meydana gelen yüzeysel yangınlar ve yeraltı yangınları ile mücadele ve önleme” ile ilgili yaptıkları çalışma sonuçlarını ve bu husustaki görüş ve önerilerini Lefke Belediye Başkanı Aziz Kaya ile paylaştı

Sibel Paralik: Yangınlarda, hava ile temasın kesilmesi için sıkıştırma ve toprakla örtme en etkili yöntem

Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Sibel Paralik tarafından paylaşılan bilgilerde; her iki tip yangında verilen mücadele yönteminde hava ile temasın kesilmesi için sıkıştırma ve toprakla örtmenin en etkin yöntem olarak görüldüğü kaydedildi.

Bununla birlikte, karbon dioksit ve azot gibi inert gazlar veya buhar enjeksiyonu ile de oksijenin kesilebileceği belirtilirken; eğer yangın su ile söndürülecekse suyun hızının 75 m3/dakika olması gerektiği söylendi.

Ancak su ile müdahale yöntemi, yeraltı yangınlarına sebebiyet verebildiği için “yüzey yangınlarında mecbur kalınmadıkça kullanılmamalıdır” uyarısı da yapıldı.

Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Vadili: Alan atık depolamak için uygun bir alan değil

Yerbilim Mühendisleri Odası başkanı Oğuz Vadili ise, alanda yaptığı teknik incelemeler doğrultusunda yangının alan içinde bulunan piritlerin (FeS2) sıvı atıklar ve su ile kükürtün açığa çıkarak yangının ilerlemesini sağladığını ve yangının söndürülmesini zorlaştırmış olabileceğini belirtti. Alana peynir suyu da döküldüğü için oksidasyona bağlı ısı artışının da yangını körüklediğini söyledi.

“Çevre ve sağlık felaketine karşı alınacak tedbirlerde sıvı atıkların alana kabul edilmemesi gerekiyor”

Alanın atık depolama alanı için uygun bir alan olmadığı ve rehabilitasyonunun sağlanması gerektiği belirtilmiştir. Şuandaki çevre ve sağlık felaketine karşı alınacak tedbirlerde ise öncelikli olarak peynir altı suyu gibi sıvı atıkların alana kabul edilmemesi, su ile müdahalenin kesilmesi ve alanın toprak ile örtülmesi gerektiği söylendi.

Paralik: Yıllardır katı atık sektöründe entegre bir yönetim şekli kurulamadı

Bu felaketin sadece Lefke bölgesini ilgilendiren ve etkileyen, veyahut sadece Lefke Belediyesi sorumluluğunda olan bir felaket olmadığını kaydeden Paralik; gelinen noktada, Lefke Belediyesi’nin bu durumla mücadele konusundaki mali ve teknik kapasitesinin ve insan kaynakları açısından yetkinliklerinin de çoktan aşılmış olduğunu vurguladı. Paralik, yıllardır katı atık sektöründe entegre bir yönetim şekli kurulamadığınnın da altını çizdi.

Sözlerine tüzüklerin uygulanmasında, denetim ve yaptırımda zaafiyetler devam ettiğini vurgulayarak devam eden Paralik; “Pırıl pırıl teslim aldığımız Güngör Düzenli Depolama Alanını Dikmen vahşi depolama alanına çevirdik. İç İşleri Bakanlığı ve 28 Belediyemizde yıllardan beri süregelen katı atık konularında benimsenen uygulamalar ve teknik personel eksikliği, bu konudaki tüm teknik ve finansal yardımlara rağmen istatükonun değiştirilmesini imkansızlaştırdı” dedi.

Toplumsal bir değişim istenyorsa, toplumun hangi noktasında isek değişimin her birimizden, kendimizden başlayacağını kabul etmemiz gerektiğini söyleyen Paralik, toplumsal değişim için öncelikle kendi bünyemizde yaptığımız uygulamaları değiştirmemiz gerektiği algısına varmamız gerektiğini vurguladı.

“Atık hiyerarşisi vizyonuna bağlı kalınmalı”

Paralik; “Katı atık kirliliği, 50’nin üzerindeki vahşi çöp alanları ile her gün büyüyerek sadece görsel olarak çevreyi kirletmekle kalmayıp, tüm halkın sağlığını etkileyen bir kirlilik noktasına ulaşmıştır” diye devam ettiği açıklamasında, ada çapında çözüm için sorunun entegre bir şekilde ele alınıp, döngüsel ekonomi ve atık hiyerarşisi vizyonuna bağlı kalınarak, bunun için yeterli finansal kaynaklar ayrılarak etkin kullanımı ve organizasyonel değişimler yapılması ile mümkün olabileceğini kaydetti.











Başa dön tuşu