KıbrısManşetSağlık

Kıbrıs’ın kuzeyinin “ruhu” sistemsizlikten hasta!

Evrensel Hasta Hakları Derneği (EHHD), Kıbrıs’ın kuzeyinde etkin bir ruh sağlığı sistemine ihtiyaç olduğunu belirterek, konuyla ilgili 2020 yııında yayınladıkları raporu hatırlattı ve rapordaki sorunların güncelliğini koruduğunu kaydetti

Dernek 2020 yılındaki raporu hatırlattı: Sorunlar hala güncel

10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü nedeniyle “Kıbrıs’ın Kuzeyinde Ruh Sağlığı” başlıklı bir açıklama yapan Dernek, 2020 yılında yayınlandıkları ve toplumdaki kırılgan grupların sağlığa erişimine ilişkin çalışma raporunda saptanan sorunların hala giderilmediğini ve güncelliğini koruduğunu belirterek, söz konusu raporda aşağıdaki başlıkların ön plana çıktığını hatırlattı;

“Kıbrıs’ın kuzeyinde etkin bir ruh sağlığı sistemine ihtiyaç vardır”

“Ülkemizde, ruh sağlığı bozukluklarını ortaya çıkmasını önleyen, erken tespit eden ve ruh sağlığı bozuk bireylerin iyileştirilmesini ve bu kişilerin topluma kazandırılmasını sağlayan, etkili ve uygun bir şekilde ulaşılmasını sağlayan bir ruh sağlığı sistemine ihtiyaç vardır.

Şu anda, Kıbrıs’ın kuzey kesiminde arzu edilen ‘ruh sağlığı sistemi’ adına sağlığın koruyucu-önleyici bacağından tutun da, tedavi ve rehabilite edici bacaklarına kadar çok az şey bulunmaktadır.

Ruh sağlığı hastaları ve zihinsel engeli bulunan bireylere yönelik bakım hizmeti veren özelleşmiş tesisler de bulunmamakta ve aileler ciddi anlamda sıkıntı yaşamaktadır.

Bu tür tesislerin bulunmaması, kamuya ait huzurevlerine ya da özel bakımevlerine kabul edilseler dahi, ihtiyaçlarına yönelik özel bakım ve sağlık hizmetlerini alamayacakları anlamına gelmektedir.

Raporumuz huzurevi ve bakımevi yöneticileri ile görüşmeler de bu kurumlarda ruh sağlığı hastalarının bakımı konusunda herhangi bir uzmanlığın olmadığını göstermiştir.

Kıbrıs’ın kuzeyindeki ilk ve tek akıl hastalıkları hastanesi Barış Ruh ve Sinir Hastanesi

Ruh sağlığı hastaları için hizmet veren tek devlet kurumu, 1982 yılında kurulan ‘Barış Ruh ve Sinir Hastanesi’dir. Ruhsal hastalığı bulunan bireyler adanın kuzeyinde bu hastanede ayaktan ve/veya yatılı tedavi alabilmektedir.
Hastanede hizmet veren psikiyatristler günde yaklaşık 25/30 hasta görmektedir.

Hasta yoğunluğu bulunan bu hastanede bireylere vakit darlığı nedeniyle ilaçlı tedaviler uygulanabilmekte ve terapiler psikiyatrlar tarafından uygulanamamaktadır. İdealde 45 dakika olması gereken seans süreleri sadece 10-15 dakika sürebilmektedir.

Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde randevu sisteminin olmaması hastaları zorlayan bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Hastalar sabah erken saatte hastaneye gelip tüm günlerini hastanede geçirmeleri gerekmektedir.

Bu hem hastalar hem de yakınları açısından ciddi olumsuzluklar yaratan bir sorun oluşturmaktadır. Hastanede çalışan doktor sayısı da mevcut talebi karşılamakta zorlaştırmaktadır.

Son günlerde yaşanan istifalar ve izinlerle de hastanede hizmet veren hekim sayısı oldukça azalmış ve hizmetlerin neredeyse durma noktasına geldiği öğrenilmiştir.

İlaç yok!

EHHD tarafından 2020 yılında yayınlanan raporda, uzmanlarla yapılan görüşmeler sayesinde elde edilen veriler göstermektedir ki; Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi için gereken ilaçlarla ilgili de sorunlar vardır.

Pandemi koşulları ve ekonomik kriz bahanesi ile de psikiyatrik ilaçların önemli bir kısmının hastane eczanesinde bulunmaması son günlerde psikiyatri hastaları ve yakınları için önemli bir gündem oluşturmaktadır.

Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde ilk kurulduğu yıllarda var olan EKT (Elektro Konvülsif Terapi) uzun yıllardır yapılmamakta ve hastalar sevk edilmek durumundadır.

TMS (Transkraniyal Manyetik Stimülasyon) gibi yeni tedavi yöntemlerinin yanı sıra, yeni nesil ilaçlar da hastanede bulunmamaktadır. AMATEM adı altında hizmet veren bir ünite bulunmasına karşın alkol ve madde bağımlısı hastalarının tedavisi için tam anlamı ile yapılandırılmış bir tedavi ve rehabilitasyon hizmeti verilememektedir.

Hastanede mesai sonrası hizmetler için bir acil servis bulunmadığından, hastaların genel hastanelerin acil servisine gitmesi gerekmektedir. Psikiyatrik hastalıkların alevli dönemlerinde veya kriz durumlarında genel acil servise başvurmaları hem hasta ve hasta yakınlarını, hem de acil serviste görev yapan personeli zorlamaktadır.

Adanın kuzeyinin en büyük ikinci yatak kapasitesine sahip olan ve psikiyatri alanında tek olan bu hastanede kan tahlillerinin yapılacağı bir laboratuvar bulunmamaktadır.

Bunun için hastalar Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne yönlendirilmektedir. Bu da uzun süre sonrasında, bazen 30 gün, tetkiklerin yapılabilmesine neden olmaktadır. Bu tür gecikmeler, hastaların tedavisinde birçok gecikme ve olumsuzluklara neden olmaktadır. Uzmanlar, mevcut sistemin hastalar açısından birçok güçlük barındırdığını, aksamalara ve eksikliklere sedep olduğunu kabul etmektedir.

Ruh sağlığı planı çıkarılmalı

EHHD tarafından 2020 yılında yapılan çalışma mevcut ruh sağlığı sisteminin birçok kişi için tam iyileşme sağlayamadığını, ruh sağlığıyla ilgili hastalıkları önleyemediğini, ruh sağlığı hastalıklarını tespit etme konusunda sınırlı bir kapasiteye sahip olduğunu, ruh sağlığı hastaları için uygun bakım tesislerinin olmadığını ve bu hastalara yönelik toplum desteğini kolaylaştıracak programların bulunmadığın göstermektedir.

Ruhsal hastalıkların ortaya çıkmasını önlemeye yönelik önleyici tedbirlerin alınması ve ilgili diğer paydaşların (eğitim, sosyal hizmetler v.b.) da işbirliğine dahil edildiği ulusal bir ruh sağlığı politikasına da acilen ihtiyaç vardır. Unutulmamalıdır ki koruyucu hizmetler sağlık bütçesindeki harcamaların ciddi anlamda azalmasına neden olan en önemli sağlık hizmeti ayağını oluşturmaktadır.

Evrensel Hasta Hakları Derneği, yukarıda belirtilen konularda iyileştirilmeler yapılabilmesi için gerekli olan kadrolara ilgili personelin görevlendirilmesi, altyapı ve ilaç eksikliklerinin giderilmesi ve yeni nesil ilaçlar ve tedavi yöntemlerinin kullanılabilmesi için gerekli bütçenin ayırılıp ayırılmadığının takipçisi olacaktır.

Halkımızın çağdaş bir ruh sağlığı hizmeti alabilmesi için gerekenlerin yapılıp yapılmadığı konusunda izleme ve raporlama çalışmaları yapmaya devam edecektir”











Başa dön tuşu