KıbrısManşet

Özersay: Stewart, Kıbrıs’ın güneyindeki siyaset bağlamında, linç edilmeye çalışılıyor

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri‘nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart‘ın Kıbrıs‘ın güneyindeki bazı siyasiler tarafından ‘Türk yanlısı’ olduğu imasıyla karşı karşıya kalacağını ve bilinçli olarak  baskı altına alınmaya çalışıldığını vurguladı

Özersay: Stewart, Kıbrıs’ın güneyindeki siyaset bağlamında, adeta siyasi olarak linç edilmeye çalışılıyor

Sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Özersay; “BM Genel Sekreteri‘nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart bazı Kıbrıs Rum siyasilerinin ve gazetelerinin organize baskısı ve Rum liderliğinin de buna ayak uydurmasıyla adeta siyasi olarak linç edilmeye çalışılıyor” şeklinde konuştu.

“BM temsilcilerinin ya da danışmanlarının tarafsızlığını zedelemeye çalıştıkları bu yaklaşımlara daha önce de rastladık”

“Aslında burada her zamanki gibi bir danışıklı dövüş olduğu anlaşılıyor. Özel Temsilci’ye “Türk yanlısı” olduğu söylenerek yüklenilecek, baskı yapılacak ve “ayar verilecek” ve bu yolla tarafsız yaklaşımlarını terk etmesi sağlanacak” diyen Özersay, açıklamasında; “Rum liderliği geçmiş yıllarda da örneğin Downer‘e de, zaman zaman Buttenheim‘a da bu şekilde baskı yapıp temsilcilerin ya da danışmanların tarafsızlığını zedelemeye çalışmışlardır” ifadelerine yer verdi.

“Bir kişinin bu şekilde istenmeyen kişi (persona non grata) ilan edilmesinin örnekleri mevcuttur”

Özersay açıklamasına şu şekilde devam etti: 

“Bu türden isimler uyuşmazlığın tüm taraflarının rızasıyla ya da en azından “itirazı olmaksızın” atanırlar. Bu nedenle uyumazlık taraflarından birisi ilgili temsilciye “güveninin kalmadığını” beyan etmeye başladığında o kişinin görev süresi erken sona erdirilir, yani bir çeşit istenmeyen kişi (persona non grata) ilan edilir. Geçmişte de örnekleri vardır.

“Stewart’ın profesyonel bir diplomat gibi davrandığını bizzat gözlemledim”

Ara bölgede Halkın Partisi olarak katıldığımız bazı toplantılarda ve kendisiyle parti binamızda bize ziyareti sırasında yaptığımız görüşmede sayın Stewart’ı dinleme, ona sorular sorma ve bazı konuları tartışma imkanımız oldu. Görevinin gereği olarak son derece objektif davranmaya özen gösterdiğini, öte yandan taraflar arasında ortak bir zemin bulunmadığı için çözüm müzakerelerinin başlayamayacağını bu nedenle de iki taraf arasında var olan ve her iki halka da sıkıntı yaratan konularda pratik çözümler üretilmesi gerektiğini savunan profesyonel bir diplomat gibi davrandığını bizzat gözlemledim.

“Stewart’ın baskılar karşısında tavır değişikliği göstererek tarafsızlığını zedeleyecek bir yaklaşım sergileyeceğini düşünmüyorum”

Son dönemde özellikle ara bölgedeki bazı faaliyetlerle ilgili olarak yaşanan gelişmeler karşısındaki tutumu nedeniyle güney Kıbrıs’ta sayın Stewart’ın topa tutulması konusunu Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileri yakından takip ederek New York ile yakın istişare halinde olmalı ve Genel Sekreter‘in ofisinin doğru bilgilendirilmesini sağlamalıdır. Öte yandan sayın Stewart’ın tavırlarını da yakından takip etmelidir. Ben sayın Stewart’ın bu türden baskılar karşısında tavır değişikliği içerisine girerek tarafsızlığını zedeleyecek bir yaklaşım sergileyeceğine pek ihtimal vermiyorum ama yine de konuyu yakından takip edeceğiz.

Değişen dünya koşullarında bu eski ve köhnemiş ayak oyunlarına sırf Rum tarafında bir seçim süreci var diye göz yumulmamalı, konu yakından takip edilerek BM Genel Sekreterliği‘nin durumu doğru anlamasını sağlamak için Türkiye ile birlikte yoğun diplomatik bir mesai ortaya konulmalıdır.”











Başa dön tuşu