ARTIK AYNAYA BAKSAK DİYORUM
Bize birisinin bir şey yaptığı falan yok!..
Biz ne yapıyorsak kendi kendimize yapıyoruz!..
Kimine göre Ankara…
Kimine göre Rum…
Kimine göre de AB ile BM’nin yaptığı sadece kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmektir!..
Örneğin “Ankara elini yakamızdan çek” diyoruz!..
Peki, çektiğinde ne yapacağız?
Bu ülkede tüm siyasi partilerin ve tüm örgütlerin aynı anda sokağa döküldüğü eylem gerekçeleri;
-Maaşların ödenmemesi…
-Hayat Pahalılığının kesilmesi!..
-Ek mesailerin verilmemesi…
-Hakların budanması!..
Yani işin ucunda para varsa herkes meydanda!..
“Ortak müşterek” dediğimiz nokta bu!..
Bir taraftan “Ankara bize karışmasın” diyoruz ancak diğer taraftan da “Ankara bize parayı göndersin” istiyoruz!..
Ersin Tatar’a oy veren çoğu insan da bu zihniyetle hareket etmedi mi?
Bu gözler seçim öncesinde “Akıncı seçilirse Türkiye para göndermeyecek, maaşlar ödenemeyecek, o nedenle oyumuzu Tatar’a vereceğiz” diyen çok “Solcu” gördü!..
Şimdi aynı gözler seçim öncesi böyle düşünen insanların “Ankara elini yakamızdan çek” dediğine şahit oluyor!..
Aynaya bakmıyoruz, ne kadar samimiyetsiz olduğumuzu görmüyoruz!..
Üretmeden tüketmeye, çalışmadan kazanmaya alışmış veya alıştırılmışız!..
Ortak paydamız bağımsızlık ve özgürlükle değil para ile alakalı!..
Ankara’ya veya buradaki hükümete kızgınlığımızın ana nedeni bir eli ile verdiğini diğer elinin görmesi!..
Kaç tane örgüt, kaç tane insan bugüne kadar sözde değil icraatta Ankara’dan gelen parayı reddetti?
Bakınız yapılan eylemlere, kaç örgüt çıkıp “Ankara’dan gelen parayı istemiyoruz” diyebiliyor?
Veya diyen örgütlerden hangisi kendi üyelerinin hakları, ek mesaileri ve/veya hayat pahalılığı ödeneği için hükümetle görüşmüyor!..
Bu örgütler her bir şey istediklerinde hükümetin soluğu Ankara’da alacağını bilmiyorlar mı?
Kısacası Ankara elini yakamızdan çekse de bizim Ankara’nın cebinden elimizi çekme gibi bir isteğimizin olduğunu düşünmüyorum…
Adanın kuzeyindeki çoğunluğun hayali;
-Elimiz Ankara’nın cebinde olsun, bize para göndersin, hastane-yol-cezaevi-saray yapsın ama bize karışmasın!..
Yok böyle bir dünya!..
Bilin istedim!..
