Köşe Yazarlarımız

Hadi gazetecilik ilkelerini rafa kaldırdınız, ya vicdanınız?

Medya Etik Kurulu ve ilgili tüm örgüt ve sendikaların ses vermesi gerekiyor!

Kıbrıs’ın kuzeyindeki medyanın hali içler acısıdır. Video skandalıyla ilgili tüm zanlıların açık açık fotoğrafları ve isimleri veriliyor günlerdir.

Kendine ‘gazete’ diyen ‘şey’ler  “…. kere maşallah‘ diye manşet atıyor Başbakan Ersan Saner‘in kocaman fotoğraflarının üstüne…

Videodaki kadın olduğu söylenen ve tutuklanan kadının, bir erkek çocuğu olduğu unutuluyor.
Her yerde çarşaf çarşaf fotoğrafları ve açık ismi veriliyor.

Daha bu insanın karıştığı iddia edilen suça tehditle mi, şantajla mı, belki de evladının hayatıyla korkutularak mı karıştığı da bilinmiyor!

Anında linç edilmesi için toplumun önüne atılıyor!
Medeniyetin olmadığı zamanlardaki gibi!

***

Son örnek; P.G’nin sildiği söylenen görüntülerin geri getirilmesinde teknik bilgisine profesyonel olarak başvurulan ve neredeyse Lefkoşa ve Mağusa’da herkesin tanıdığı bir isim…

Adamın işi bu.
Kendisi telefoncu.

Siz de gitseniz, ‘Telefonumdaki fotoğraf ve videoları yanlışlıkla sildim, yardımcı olun’ deseniz, size de bu hizmeti verir; ki bize ve tanıdıklarımıza da defalarca vermiş biridir.

Belli ki; işin ehli olduğu için ona gidildi.
Ve tabiki polis olaya ‘O iyi biridir’ diye bakamaz ve her türlü ihtmali değerlendirmek zorunda.

Ama gazetecilik ilkelerinden bir kaçını bilmek bile, bu gibi özellikle toplumda suçsuz olma ihtimali çok yüksek algısı olan bireylerin (Ki tam tersi için de geçerli) fotoğrafları ve açık isimlerini vermek, bu insanları kamu nezdinde küçük düşürmek, hem ‘hak ihlali’dir hem de bunu ‘haber’ diye verenlerin bilgisizliğinin boyutunun, hukuka ve kişilik haklarına ne denli saygısız olduğunun kanıtıdır.

***

İşin magazinel boyutunu ön plana çıkararak ve herkesi suçlu ilan ederek yapılan bu tür yayınları yapanlarla, muhataplarının yargıda mücadele etmesini öneririm.

Her şeyi geçtim hiç mi vicdan ya da ahlak sorgulaması da yapmıyorsunuz kendinizle?

Hiç mi ‘Gazeteciden önce insanım’ diyemiyorsunuz?

Reyting alma uğruna insanların hayatlarını ömür boyu etkileme olasılığı olan ve gazeteciliğin hiçbir ilkesi ile bağdaşmayan yayınları yapmak için sizi motive eden nedir?

Medyadaki bu yozlaşma artık kabul edilebilir bir noktada değildir.

İlgili tüm örgüt ve kurumların buna müdahale etmesi de kaçınılmazdır!











Başa dön tuşu