KıbrısManşet

Seslerini duyurmak için bir kez daha yürüyecekler

Kadın Eğitim Kollektifi yaptığı yazılı açıklamada herkesi 25 Kasım Çarşamba günü Dereboyu Kumsal parkta 25 Kasım Kadına Şiddete Yönelik Mücadele Yürüyüşü’ne davet etti

Covid 19 salgını sebebi ile işyerinde ilk gözden çıkarılanların kadın olduğunu ifade eden Kadın Eğitim Kollektifi 25 Kasım Çarşamba günü konu ile ilgili isteklerini ve taleplerini tekrar yineleyeceklerini kaydetti.

Kadın Eğitim Kollektifi’nin açıklaması şu şeklide;

“25 Kasım, 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde diktatörlüğe karşı mücadele eden “Mirabel Kardeşler” olarak anılan üç kız kardeş Patria, Minerva ve Maria’nın tecavüz edilerek katledildiği gün. Mirabel Kardeşler’in uğradığı şiddetin derin etki bırakması sonucunda 25 Kasım, 1999 yılında Birleşmiş Milletler tarafından “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” ilan edildi.

Günümüz, dünya geneline zor zamanlar yaşatan Covid 19 virüsü sebebiyle daha da belirsiz hale gelmiştir. Bu belirsizliklerden ve olumsuz koşullardan en çok etkilenenler ise kadınlar olmuştur. Salgın döneminde ekonomik sıkıntıların tırmanışa geçmesi ve işsizlik sorununun baş göstermesiyle birlikte, yaşam koşulları daha da zorlaşmış, iş yerlerinde ilk gözden çıkarılanlar kadınlar olmuştur.

Kadınlar evde, iş yerinde, sokakta, her yerde ayrımcılıkla ve birçok baskı unsuruyla baş etmek zorunda kalmaktadırlar. Ev içinde emekleri sömürülüyor, şiddete uğruyorlar, iş yerlerinde mobbinge maruz kalıyorlar. Mobbing yasası henüz söz konusu değil. Kıyafetlerine, nasıl güldüklerine kadar bütün davranışları baskı altına alınmış. Birçok insan toplumun muhafazakarlaştırılmasıyla kadının bedeni ve davranışları üzerinde baskının gün geçtikçe arttığının farkına varamıyor. Kadınların ev içi emeğini azaltacak, omuzlarındaki yükü hafifletecek kamusal mutfak, kamusal kreş gibi hizmetler bulunmuyor. Şiddete uğrayan bir kadın araç sahibi değilse, polise gidip şikayette bulunabileceği bir toplu taşıma hizmeti ya kısıtlı ya da bazı bölgelerde hiç yok. Eğitim ve sağlık gibi hizmetlerin ücretsiz olmaması, asgari ücrette iyileştirme yapılmaması gibi etkenler geçim derdindeki aileleri zor durumlara düşürmekte ve aile içi çatışmaları tetiklemektedir.

Lefkoşa sınırları içindeki sınırlı kapasiteye sahip sığınma evi dışında hiçbir bölgede sığınma evi olmaması, şiddete uğrayan kadının hayatını bir o kadar daha zorlaştırmaktadır. Her bölgeye sığınma evi sağlamak devletin görevidir. Ülkemizde göçmen olarak bulunan kadınların emeği ciddi bir şekilde sömürülmekte ve bu da devlet tarafından görmezden gelinmektedir. Sosyal Hizmetler Dairesi’ne bağlı Alo 183 ihbar hattının etkin biçimde çalışması için gerekli zemin sağlanmamıştır.

25 Kasım Çarşamba günü, tüm taleplerimizi yinelemek ve sesimizi bir kez daha duyurmak için 25 Kasım Organizasyon Komitesi (Bağımsızlık Yolu, Baraka Kültür Merkezi, BES, GÜÇ-SEN, HAK-SEN, Kadın Eğitimi Kolektifi, KTOEÖS) tarafından düzenlenen “25 Kasım Kadına Şiddete Yönelik Mücadele Yürüyüşü”nü yapmak üzere saat 18:00’da Kumsal Parkı Dereboyu girişinde toplanacağız. Bizimle birlikte yürümesi için herkesi sokağa davet ederiz.”

Kadın Eğitimi Kolektifi aktivisti

Nermin Sontaş











Başa dön tuşu