ManşetÖzgür Doğa Özgür Çevre

VİRÜS MUTASYONLARI

Biyaloglar Derneği Başkanı Hasan Saprten ‘Özgür Doğa Özgür Çevre’ için yazdı:

Bir virüsün genetik kodunda meydana gelen çok küçük değişiklikler sonucu ortaya çıkan yeni türlere viral varyant ya da mutant virüs adı verilir.

Virüslerin çoğalması ve yayılmasında bu beklenen bir süreçtir.

Aslında koronavirüs, diğer virüslere kıyasla çok hızlı mutasyon geçiren bir patojen değil. Buna rağmen, çok hızlı yayılıyor ve insandan insana her geçtiğinde, bir kez daha mutasyon şansı yakalıyor.

Öyle ki, Sars-Cov-2 virüsünün şimdiye kadar 4000’den fazla mutasyonu tespit edilmiştir. İlk günden beri bunlar arasında daha kolay yayılanlar salgının baskın virüs varyantı haline gelirken diğerleri yok oluyor.

Şu an için, bunlardan 3 tanesi önemli mutasyonlar olduğu için endişe ediliyor. Bununla birlikte, uzmanlar verilerin henüz ‘‘ilk aşama bulgular’’ olduğunu ve ‘‘modellemeye dayandırıldığını’’ ifade ediyor.

Peki, varyantlarla ilgili olarak elde edilen ilk bulgular nelerdir?

İNGİLTERE VARYANTI (B.1.1.7)

Eylül 2020’de ilk kez İngiltere’nin güneyinde ortaya çıktı. Aralık 2020’deki sıkı kapanma önlemlerine rağmen hızla yayılarak baskın hale geldi.

Bu varyantın ‘‘hastalığın şiddeti’’ ya da ‘‘aşıların tesirliliği’’ üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olduğuna dair herhangi bir kanıt bildirilmemiştir.

Ancak, ‘‘bulaşma hızı’’ ve ‘‘ölüm riskinde’’ artışa yol açtığı öne sürülmektedir.

Bulaşıcılığın ve yayılma hızının artmış olması nedeniyle yükselen vaka sayıları, ağır hasta ve ölüm sayılarının artmasına yol açarak sağlık sistemi üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor.

İzlanda dışında tüm Avrupa’ya yayılan ve toplamda 80 ülkede belirlenen varyant, İrlanda ve Portekiz’in yanı sıra İsviçre ve Danimarka’da da toplum içi bulaşmalardaki payını önemli ölçüde artırdı.

Türkiye’de şu ana kadar 17 ilde ortaya çıktı.

Ülkemizde ise, incelemeye gönderilen 20 örneğin 16’sında görülen varyant B.1.1.7’dir. Uzmanlar, bu mutant virüsün diğer varyantları elemine ederek Mart ayında tüm dünya için baskın köken haline gelebileceğinden endişe ediyorlar.

GÜNEY AFRİKA VARYANTI (B.1.351)

2020 yılı Aralık ayında Güney Afrika‘da yaz aylarına rağmen yaşanan ikinci dalga sırasında görüldü.

Şu anda Güney Afrika’da baskın hale gelen bu varyantın bulaşıcılığının İngiltere varyantı kadar olmasa da arttığı belirlendi ancak hastalığın seyriyle ilgili bir değişikliğe yol açıp açmadığı henüz net değil.

Henüz yeterli olmayan ilk bulgular, bu varyantın, E484K, K417N ve N501Y dahil olmak üzere, Spike proteininin (virüse adını veren ve hücreye tutunduğu taç yapıları) önemli noktalarını etkileyen 8 mutasyona sahiptir.

Bu mutasyonlar bulaşmayı artırabilir ve E484K mutasyonu virüsün vücutta antikorlardan kaçmasını sağlayabileceği için aşıların neden olduğu bağışıklık yanıtını azaltabilir.

Birçok ülkede “seyahatle ilişkili vakalar” şeklinde görülen bu varyant, şu ana kadar 41 ülkede saptandı.

BREZİLYA VARYANTI (P1)

8 milyonu aşkın vaka ile ABD, Hindistan’ın ardından üçüncü sırada yer alan Brezilya’nın Amazon eyaletinde yaygın halde görüldü.

Bu varyantın, hastalığın seyri ve ölüm oranları üzerindeki etkileri henüz belli değil. Ancak, enfeksiyonu daha önce geçirmiş kişiler arasında yayılabilme olasılığından dolayı yüksek riskli göründüğü ve diğer iki varyant gibi uzmanlar tarafından dikkatle izlendiği ifade ediliyor.

Şu ana kadar, 10 ülkede varyant tespit edildi.











Başa dön tuşu